ABD-Çin geriliminde yeni perde: E-ticaret Savaşları - 2025/15
E-ticaret'te De Minimis Kuralı, İmkânsız Üçleme AB'yi yıkar mı?, Türk şirketleri neden Yapay Zekâ kullanmaz?, Ekonomik Krizde Finansal Başarı için 5 Strateji
Global İşler+ No.203 — 2025/15
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Son bir haftada aramıza katılan 32 okurumuza hoşgeldiniz diyoruz! Böylece her hafta 9897 okurumuzla buluşuyoruz.
Bu hafta bültenimizde
ABD ve Çin arasındaki gerilimde e-ticaret alanındaki gelişmelerle başlıyoruz.
Avrupa’da demokrasi, popülizm, küreselleşme ve savunma teknolojileri çerçevesinde son gelişmelere bakacağız.
Türkiye’nin bence en iyi teknoloji etkinliği olan Webrazzi XYZ ve oradaki sunumum çerçevesinde Türkiye’de özel sektörün yapay zekâ tartışmaları var.
4X4 podcast bölümünün konusu ilginizi çekebilir: Ekonomik Krizde Finansal Başarı için 5 Strateji
Keyifli okumalar!
Tarife savaşlarında de minimis vergisi ve e-ticaret
🗞️ Haftanın Haberi
Donald Trump yönetiminin Çin ile giriştiği ticaret savaşında e-ticaret başlığı da dahil oldu.
ABD’de 800 dolar olan de minimis uygulaması Hong Kong ve Çin’den gelen ürünler için yeniden tanımlanarak bu limite kadar gelen kargolarda %120 vergi uygulamasına geçildi.
Bu arada minimum maktu vergi ise 100 dolar. Yani aşağı yukarı 80 dolarlık bir siparişin maliyeti 200 dolara çıktı. Haziran’dan itibaren ise alınacak maktu vergi miktarı ise minimum 200 dolar olacak.
Dış ticarette de minimis kuralı olarak bilinen uygulama, bir ürünün yurtdışından geldiği zaman gümrüğe takılmadan geçmesini düzenliyor.
Latince kökenli bir kavram olan de minimis ufak/önemsiz meseleler anlamına geliyor.
ABD, bu kararı alırken fentanil gibi güçlü opiodlerin bu yollarla ülkeye sokulduğunu ve toplum için risk oluşturan bu durumu düzenlemek istediğini söylese de sonradan artan kargo trafiğine dair paylaştığı verilerle resim daha netleşti:
10 yıl önce bu yolla ülkeye giren kargo sayısı 140 milyonken bu rakam geçtiğimiz yol 1 milyar eşiğini geçmiş durumda. Bu durumdan en fazla etkilenen de tabii ki Temu, Alibaba ve Shein gibi Çinli e-ticaret platformları oldu.
Geçen yıl Ağustos ayında Resmi Gazete’de yayımlanan bir kararname ile ülkemizde de yurtdışından sipariş edilen kargolara dair de minimis düzenlemesine gidilmişti.
Kararname ile tek ve maktu vergi oranında sınır 150 Avro’dan 30 Avro’ya çekilmiş, Avrupa’dan gelen siparişlerde %30, Çin’den gelen siparişlerde ise %60 oranında vergi uygulamasına geçilmişti.
Karardan önce kaleme aldığım “Timur’dan 600 yıl sonra Temu dünyayı ele geçirir mi?” başlıklı yazımda “Kanunların teknolojik inovasyonu yakalaması çok zor. Biz e-ticaret kanununu 2022’de çıkarmıştık. O zamanki amaç tekelleşmeyi önlemekti. Temu da bu yasanın çıktığı 2022 yılında kuruldu.” diye belirtmiş ve e-ticarette rekabetin kuralları zaten çoktan değiştiğini söylemiştim.
Şimdilerde de AB ve İngiltere de bu konuda tedbirler almayı planlıyor. AB’de de minimis sınırı 150 Avro, İngiltere’de ise 135 sterlin.
Görünen o ki biraz gecikmeli olarak da olsa diğer ülkeler de Türkiye’nin e-ticaret alanında aldığı tedbirleri takip ediyor.
Önemli bir fark: Biz kısıtlamayı her ülkeye karşı koyduk. ABD ise sadece Çin ve Hong Kong’da gelen ürünler için düzenlemeye gitti. Biz her ülkeye kısıtlama koyunca, bize e-ihracat yapmadığı halde bizim e-ihracat yapabileceğimiz Suudi Arabistan gibi ülkelerle sorun yaşayabiliyoruz.
Trump yönetiminin gümrük vergisi başta olmak üzere aldığı kararları Salı günü TOBB’un E-Ticaret Meclisi’ne yaptığımız sunumda tartıştık. Sunumu aşağıda bulabilirsiniz. İndirip incelemenizi tavsiye ederim.
Ayrıca, aynı gün 2024 yılı e-ticaret görünümü raporu yayımlandı. Rapora göre Türkiye’de e-ticaret hacmi geçen yıl 3 trilyon TL sınırını aşmış. Raporu buradan indirebilirsiniz.
Avrupa’nın son üçlemesi: Demokrasi, Brüksel ve ulus devlet
🖊 Global İşler Köşesi
Para politikası çalışanların en sevdiği kavramlardan biri de imkânsız üçlü. Bu kurala göre sabit kur rejimi, serbest sermaye hareketi ve bağımsız bir para politikası aynı anda uygulayamazsınız.
Düzgün çalışan bir ekonomik program için bu üç politika tercihinin birinden feragat etmek gerekir.
Para politikasındaki imkânsız üçlüye dair Türkiye’de son yıllarda oldukça derin tartışmalar yaptık. Ama üzerinde durulması bir başka konu da bence Harvard’dan Hocam, Dani Rodrik’in 2002 yayımlanan “Feasible Globalizations” (Uygulanabilir Küreselleşmeler) makalesinde tartıştığı uluslararası politik ekonomi alanındaki bir başka üçleme:
Dani Hoca’ya göre ulus devlet sistemi, demokratik siyasal sistem ve küresel ekonomiye tam entegrasyon aynı anda birbiri ile uyumlu değil.
Bu imkânsız üçlemede de bir sistem için bu siyasal tercihlerin birinden feragat etmeniz gerekiyor.
Son yıllarda Avrupa Birliği’nin içinden geçtiği süreçte federalistlerle ulus devlet yanlıların kapışması daha görünür hale geldi. Bunun bir sonucu olarak da bu üçlemenin bir laboratuvarına dönüştü:
AB Komisyonu, Brüksel’de kabul edilen düzenlemeleri üye ülkeler nezdinde daha sıkı bir şekilde uygulamaya sokmaya çalışırken, Avrupa’da bürokratik mekanizmanın seçilmişlerin aleyhine olacak şekilde giderek güçlendiği bir fotoğraf ortaya çıkıyor.
Tabii Komisyon hızını alamayıp bir yandan da GDPR, Sınırda Karbon Düzenlemesi, Dijital Hizmetler Kanunu, Dijital Piyasalar Kanunu gibi düzenlemelerle üye ülkelerin dışında tüm dünyaya da nizam vermeye çalışıyor.
Öte yandan federalist eğilimlere karşı AB’nin kurucu olan unsurları olan İtalya, Fransa, Almanya da popülist, milliyetçi akımların hızla yükseldiği bir siyasi atmosfere tanıklık ediyoruz. Bu anlamda Polonya, Romanya ve Macaristan gibi ülkelerde son on yılda ana akım haline gelen popülist hareketleri saymaya bile gerek yok.
Brüksel, birlik içi entegrasyonu güçlendirmeye çalışırken hukukun üstünlüğü gibi kavramlara vurgu yapmaya devam etse de zaman zaman AB içindeki mücadelenin farklı boyutlar kazandığını da görüyoruz. Bazı örnekler şöyle:
Kasım ayında Romanya’daki seçimlerde aşırı milliyetçi aday Calin Georgescu’nun ilk turdan birinci çıkmasının ardından seçimlerin iptali
Aşırı sağcı ve Birlik karşıtı kimliği ile tanınan Marine Le Pen’in, Avrupa fonlarını kötüye kullanmaktan dolayı hakkında açılan yolsuzluk davasının sonucu olarak siyasi yasak ile karşılaşması
Brüksel’in etkisinin önemli bir meydan okuma ile karşılaştığı bu dönemde bir diğer sorun ise Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı güvenlik sorunu. Peki, kendi içerisinde imkânsız üçlemenin getirdiği istikrarsızlık ile mücadele eden Brüksel bu süreci yönetmeye ne kadar hazır?
Bu süreçlere dair görüşlerimi ve daha fazlasını bu haftaki Ekonomi Gazetesi’ndeki köşemde bulabilirsiniz.
Üretken yapay zekâ devrimi: Küresel etkiler ve Türkiye'nin konumu
📤 Haftanın Etkinliği
Nisan ayında kamu TÜSİAD ve PWC’nin kamuoyuna açıkladıkları rapor Türkiye’de özel sektörün üretken yapay zekâya yaklaşımına dair önemli bulgular ortaya koyuyor.
Benim en fazla ilgimi çeken verilerden biri de Türkiye'deki şirketlere neden yapay zekâ kullanmıyorsunuz diye sorunca, akıllarına ne gelirse söylüyor olmaları.
Her şeyi engel olarak görüldüğünde meseleye çözüm bulmak da kolay olmuyor. Bunun nedeni de özel sektörümüzün yeniliklere dair muhafazakâr bir tutum içinde olması.
Bu rapordan yola çıkarak, 6 Mayıs’ta Webrazzi XYZ 2025 etkiniliğinde “Yapay Zekâ Yarışı: Nereden Nasıl Başlamalı?” başlıklı bir konuşma yaptım. Bültenimizin okurları son akademik çalışmalardan yola çıkan bu sunumu haftaya indirebilecekler.
XYZ’nin can alıcı anlarından biri de SPK Başkan Yardımcısı Sayın Ali İhsan Güngör ile yaptığımız sohbetti. Kendisi kripto varlık düzenlemeleri yayımlandıktan sonra ilk kez böyle geniş kamuya açık bir konferansta sektörün geleceğine dair düzenleyici perspektiften açıklamalarda bulundu. Neler konuştuğumuzu Webrazzi güzel özetlemiş.
Ekonomik Krizde Finansal Başarı için 5 Strateji
🎙️ 4x4 Podcast
🌍 Dünyada Dengeler Değişiyor! Küresel ekonomide sert rüzgarlar, yapay zekâda büyük sıçrama, blockchain’de yeni fırsatlar… 4x4’ün bu bölümünde belirsizlik çağında ayakta kalmak için nereye bakmalı, neyi takip etmeli sorularını masaya yatırıyoruz.
Her Cuma sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum. Esas işim olan Ussal Danışmanlık isimli danışmanlık şirketimde, irili ufaklı teknoloji şirketlerine kamu ile ilişkiler konusunda hizmet veriyorum.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
🔗 Linkedin: @ussal
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🎧 Global İşler+ Podcast: Apple, Spotify
🎙️ 4x4 Podcast: Spotify