İnovasyon X Trump'ın zaferi çelişkisi - 2024/35
ABD Seçimleri, Character.AI, İşlemci Gücü, Istanbul Tech Week, Medya Dünyasında Trendler
Global İşler+ No.182 — 2024/35
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Bu hafta aramıza katılan 57 okurumuza hoşgeldiniz diyoruz! Böylece toplam 9150 okura ulaştık.
Bu hafta ana konumuz ABD’de Trump’ın seçim zaferi. Hem nedenlerini hem de teknoloji ve girişimcilik üzerine olası etkilerini ele alacağız. Sonra her sene bültenimizde yer verdiğimiz State of the AI 2024 raporundan bazı bulgular var. Bu sene Şubat ayında dünyanın ilk yapay zekâ cinayeti işlendi ve bununla ilgili dava Florida’da geçen ay açıldı, bu konuyu da kaçırmadık. En sondaysa podcastımın yeni bölümünde siyasi risk analizlerini ve medyanın geleceğini konuşuyoruz.
Yapay zekâ ve hoşgörü: Trump’ın kazanmasında ne rol oynadı?
🖊 Global İşler Köşesi
Cumhuriyetçi aday Donald Trump, 5 Kasım’da gerçekleştirilen başkanlık seçimlerini 72 milyonun üzerinde seçmenin desteğini alarak birinci olarak tamamladı. Yine de 2020 yılında hem halefi hem de artık selefi olan Joe Biden’ın, ABD tarihinde bir başkan adayının 80 milyonun üzerinde oy almayı başardığı rekoru kıramadı.
Trump, 11 Eylül’den sonra ikinci dönemi için yarışan George W. Bush’tan sonra seçimlerden birinci çıkan ilk Cumhuriyetçi aday oldu. .
Eylül ayında bültenimizde Avrupa Birliği’nin küresel rekabette üstünlüğünü kaybetmesinin dinamiklerini analiz eden Mario Draghi’nin raporunu incelemiş ve ABD’nin nasıl son yirmi yılda Avrupa ile arasındaki makası açtığını tartışmıştık.
Bültenimiz Global İşler’de üzerinde durduğum ana teması içinde bulunduğumuz küresel teknolojik dönüşüm. ABD, bu teknolojik dönüşümün tartışmasız kaynağı ve lideri. Sayılara bakalım:
Dünyada şu anda bir trilyon dolardan yüksek değerlemeye sahip 7 şirket var. Bunların 6’sı ise teknoloji alanında faaliyet gösteren Amerikalı şirketler (diğeri petrol şirketi Saudi Aramco).
Dünyanın en değerli 25 şirketinin 20’si Amerika menşeili çok uluslu işletmeler. Ozempic’in mucidi olan Avrupa’nın en değerli şirketi Novo Nordisk, bu listede ancak 14. sıradan kendine yer bulabilmiş.
Dünya borsalarında işlem gören şirketlerin toplam değerine bakıldığında bunun %65’i de Amerika’da. Bu oran 2010 yılında %40’tı.
Geleceğin büyük teknoloji şirketleri de bugün ABD’de kuruluyor. Dünyadaki girişim sermayesi yatırımlarının yaklaşık %55’i ABD’de yapılıyor. Bu şirketleri kuranların mezun olduğu veya araştırma yaptığı dünyanın en iyi üniversitelerinin yarısı da ABD’de.
ABD’de bilim ve teknolojiye o kadar çok fon akıyor ki, bu sayede fon yöneticilerinin girişim sermayesine ayırdıkları pay %6’nın altına inmiyor. Bu alanda dünya ortalaması ise %1 oranında.
Peki, Amerikan halkı daha önce darbe girişiminde bulunduğu iddia edilen, tecavüzden yargılanan, eski başkanlığı döneminde beraber çalıştığı neredeyse kimsenin hakkında iyi şeyler söylemediği Trump’a neden oy verdi?
En önemli neden, teknoloji şirketleri ile hızla kalkınan Kaliforniya’daki değerlerin ABD’nin geri kalanı tarafından benimsenmemesi. Şuradan Trump’ın son reklamını izleyip verdiği mesajları görebilirsiniz. Bu videoyu izleyen ABD’li 45 yaşın altında ortalama bir heteroseksüel bir erkeğin Trump’a oy vermemesi mümkün değil.
Eğer bu değerlerin ne olduğunu ve neden Amerikan halkının geçen seçimlerde 80 milyonun üzerinde oy verdiği Demokratlar’a bu seçimde neden rağbet göstermediğini merak ediyorsanız bu haftaki “Yapay zekâ ve hoşgörü: Trump’ın kazanmasında ne rol oynadı?” başlıklı yazımı okumalısınız.
Konuyla ilgili diğer yazılarım:
ABD’de yaratıcı sınıf kendi kendini yiyor, 3 Kasım 2023
Silikon Vadisi’nde at izi it izine karıştı, 26 Temmuz 2024
Trump iktidarının Türkiye için muhtemel sonuçları, 2 Ağustos 2024
Bu vesile ile çok sorulduğu için Trump’ın seçilmesinin girişimcilik ve teknoloji üzerine olası etkileri üzerine de birkaç yorum yapayım:
Trump, Amerikan Rekabet Kurumu Başkanı (Federal Trade Commission - FTC) Lina Khan’ı görevden alacak gibi görünüyor. Böylece büyük teknoloji şirketleri üzerindeki rekabet politikası baskısı azalacak.
Avrupa Birliği’nde ise regülasyon baskısı devam edebilir. Trump, Avrupalılar’a da ayar verecektir. Bu durumun inovasyon ve girişimcilik açısından olumlu olmadığını düşünüyorum.
Trump’ın göçmen karşıtlığından teknoloji işlerinde çalışanlar da payını alacak. Kuşkusuz hedef onlar değil ama bürokrasi çarkları işlemeye başladı mı ABD tüm göçmenler için tatsızlaşacaktır. Göçmenlerin, göçmen olmayanlara göre daha girişimci olduğu bilinen bir gerçek.
Trump faizleri indirirse, kısa vadede teknolojiye akan yatırımlar artabilir. Ancak malum ABD’de merkez bankası bağımsız. Her durumda düşük faiz de, daha önce tartıştığımız gibi, varlık fiyatlarını artırarak tekelleşmeyi körüklüyor.
Yapay zekâ işinde özel şirketlerin ağırlığı giderek artıyor
🤔 Fikri Takip
Daha önce yapay zekâ işinde iki ana girdinin işlemci gücü ve insan kaynağı olduğunu söylemiştim. Ne kadar işlemci gücünüz varsa inşa ettiğiniz yapay zekâ modeli de o kadar hızlı ve kapasiteli oluyor.
Hatırlarsanız geçen seneki raporda da, yapay zekâ alanında en çok yayın yapan kurumların üniversiteler değil özel şirketler olduğu ortaya çıkmıştı. Bu seneki rapordan da işlemci gücüyle ilgili verilere bakalım.
Veri merkezlerinin motoru olan işlemciler, sadece maliyet yüksek maliyetli olmayıp, ulaşılması da teknolojik ürünler. Her sene üretilebilen işlemci sayısı kısıtlı. Aşağıdaki grafik farklı kurumların sahip olduğu NVidia’nın A100 GPU (Grafik İşlemci Birimleri) Cluster sayılarını gösteriyor.
Buna göre bu işlemcileri daha çok Meta, Tesla, DeepSeek gibi özel teknoloji şirketlerinin veri merkezlerinde kullanıldığı görülüyor.
Geçen sene olduğu gibi bu sene de State of AI raporundan önemli noktaları önümüzdeki haftalarda tefrika etmeye devam edeceğiz.
Character.AI Davası: Yapay zekâ ve sorumluluk
🗞️ Haftanın Haberi
Megan Garcia, 14 yaşındaki oğlu Sewell Setzer’ın trajik ölümünün ardından, Character.AI ve Google’a karşı bir dava açarak bu tür yapay zekâ ürünlerinin kullanıcı güvenliğiyle ilgili soru işaretlerini gündeme taşıdı.
Character.ai, Kasım 2022’de kullanıma açılan yapay zekâ botları sohbet etme imkânı sunan ve gençler arasında kısa sürede popüler olmuş olan bir uygulama.
Uygulamada yapay zekâ botlarının kişiliklerini ve geçmiş hikayelerini şekillendirmek mümkün. Böylelikle bir başka insanla konuşuyormuş gibi eğlence, öğrenme ve dizayn edilen botun karakterine göre başka amaçlarla da sohbetler gerçekleştirmek mümkün.
İnsan benzeri davranışlar sergileyen yapay zekâ ürünleri kullanıcıların duygusal durumlarını etkileyebiliyor. O zaman bunların tasarımında özenli davranmak lazım. Center for Humane Technology (CHT) neler yapılabileceğini tartışmış.
Kişisel medyanın geleceği
📅 Etkinlikler
Geçtiğimiz hafta Istanbul Tech Week’te Aposto’nun kurucusu Umutcan Savcı’nın yönettiği panelde kişisel medya mecralarının geleceğini konuştuk. Benden başka diğer panelist de Erman Taylan’dı. Erman, Türkiye’de teknoloji alanında en iyi iki Substack bülteninden biri olan Soft Commitment’ı yapan kişi (diğer bülten kimin acaba?😉). Keyifli sohbetimizden ayrılırken şunları düşündüm:
Post-gazete/post-sosyal medya döneminde Substack gibi kişisel medya mecralarının önemi artacak.
Türkçe içerikten para kazanmak zor. Şahsi tatmin daha önemli. Bu da kişisel medya için çekici bir faktör.
Medya gittikçe parçalara ayrılacak (unbundling). Gazetelerin, ilgilenmediğiniz konuları da görüp yeni ilgi alanları keşfetmenizi sağlayan genel ilgiye yönelik kürasyonu maalesef artık kitleler için lüks hale geldi.
Ceren Kenar ile dünyada ve Türkiye’de medya
🎤 Global İşler Podcast
Global İşler Podcast’ın üçüncü sezonunda ikinci bölüm konuğum Türkiye’nin yakından tanıdığı eski gazeteci, şimdi Londra’da yaşayan Ceren Kenar’dı. Ceren, bugünlerde Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen yatırımcıların doğru kararlar alabilmesi için risk analizleri yapıyor. Bu raporlar, yüksek maliyetler ve itibar risklerinden kaçınmak isteyen şirketler için kritik öneme sahip.
Ceren ile bu haftaki sohbetimizde Trump’ın seçim zaferinin ardından dünyayı ve Türkiye’de medyanın durumunu konuştuk. Bu çerçevede son dönemde giderek siyaset odaklı hale gelen medyanın bu durumdan nasıl çıkacağını tartıştık.
Her Cuma sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum. Esas işim olan Ussal Danışmanlık isimli danışmanlık şirketimde, irili ufaklı teknoloji şirketlerine kamu ile ilişkiler konusunda hizmet veriyorum.
Beni ve yaptıklarımı aşağıdaki sosyal medya mecralarından da takip edebilirsiniz.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
🔗 Linkedin: @ussal
📝 Medium: Ussal Şahbaz
Çok iyi oldu Selimcim yazman. Bence JD Vance'ın tesiri toplamda çok sınırlı olacak. Trump ve çevresi aklına geleni yapar. Eskiden de öyle olmuştu. Şimdi daha da öyle olacak. Bu arada, Harris bile seçilse Lina Khan ile geçinemeyebilirdi Kaliforniyalı olduğu için.
Selam Ussal. Türk kullanıcı buralara yorum yazmıyor, ben açılış yapayım dedim: Lina Khan işinden olacak, o kesin artık, ama JD Vance ekibinin rekabet hukuku konusunda daha olumlu düşündüğünü söyleyenler var. Hiç ihtimal vermiyor musun? Trump bu sefer ikna edilebilir mi? Bannon da hapisten çıktı, o da bu eğilimde. Tabi Musk, Thiel şiddetle karşı çıkar.
https://www.nytimes.com/2024/11/05/technology/election-2024-ftc-lina-khan.html
https://www.youtube.com/watch?v=mXaPBdzMGAM&themeRefresh=1