New York’un yeni belediye başkanı ve ABD’nin üçüncü dünyalaşması - 2025/31
YZ x Doktorlar, Zohran Mamdani, Microsoft & BAE, Akademisyenlik
Global İşler+ No.219 — 2025/31
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Son iki haftada aramıza katılan 42 okurumuza hoşgeldiniz diyorum! Böylece her hafta 10.660 okurumuzla buluşuyoruz.
Bu hafta bültenimize Harvard Üniversitesi’nin geliştirdiği yapay zekâ modeli Dr. CaBot ile başlıyoruz. Ardından New York’ta belediye seçimlerini kazanan sosyalist ve Müslüman aday Zohran Mamdani’ye ve Nvidia’nın süper çiplerinin BAE’ye nasıl götürüldüğüne bakacağız. Son olarak akademisyenlik para kazandırır mı tartışması var.
İyi okumalar!
Yapay zekâ doktorların işini elinden alabilir mi?
🤔 Fikri Takip - 1
Cornell Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Dhruv Khullar, geçen ay New Yorker’da yazdığı makalede şu soruyu soruyordu: “Eğer yapay zekâ hastalıkları teşhis edebiliyorsa doktorlar ne iş yapacak?”
Son dönemde yapay zekâya semptomlarını yazıp hastalıklarına çare arayanların sayısı giderek artıyor.
Aslında bu yeni bir olgu değil, zira eskiden de internet üzerinden benzer şekilde var olan içerikleri okuyup çare aramak söz konusuydu. Şimdi bunu büyük bir veri tabanını tarayabilen bir yapay zekâ ile sohbet ederek yapmak mümkün!
Fakat, halüsinasyon gören bir genel amaçlı büyük dil modeli ne kadar derde deva olabilir?
Yakın zamanda yapılan bir çalışmaya referans veren Dr. Khullar, GPT-’4’ün açık uçlu tıbbi sorulara verdiği cevapların 2/3’ünün, GPT-3.5’in ise kompleks pediyatrik vakalardaki başarı oranının %20’nin altında olduğunu belirtiyor.
Görünen o ki, genel amaçlı modeller tıbbi danışmanlık konusunda pek de başarılı değil. Peki, tıbbi konularda teşhis koymak üzere eğitilmiş bir model ne kadar başarılı olabilir? Şu sıralar Harvard Tıp Fakültesi, Dr. CaBot adını verdikleri, GPT-o3’ü kullanan yeni bir yapay zekâ modeli üzerinde çalışıyor.
Eğitim amaçlı geliştirilen bu model teşhis koyma sürecinde yapay zekânın nasıl bir süreç izlediğini her aşamada yazılı olarak ortaya koyuyor.
Görünen o ki, Dr. CaBot oldukça ümit verici bir model.
Ancak yine de bu modelin nasıl kullanıldığı da teşhislerin başarılı şekilde konması adına önemli. Dr. Khullar, yapay zekânın nasıl yönlendirildiğinin yani semptomların ve tahlil sonuçlarının yapay zekâ ile nasıl paylaşıldığının son teşhis aşamasında oldukça belirleyici olduğunu belirtiyor. Daha önce bültenimizde yapay zekâ teknolojisine dair şöyle bir değerlendirmede bulunmuştum:
Mesele sadece bu teknolojiye erişiminizin olması ile ilgili değil. Aynı zamanda nasıl ve nerede kullanacağınızı da bilmeniz gerekiyor. Bugün marifet, yapay zekânın neyi yapıp yapamayacağını anlayabilmek. Bunun için de iki temel beceri lazım: merak ve ustalık.
Ustalık olmadan doğru soruları sormak ve yönlendirme yapmak, en azından şimdilik, tıp alanında mümkün gözükmüyor. Öyleyse önümüzdeki dönemde diğer mesleklerde olduğu gibi tıp fakültesi mezunları da yapay zekâ ile daha çok haşır neşir olacak. Bu da özellikle karmaşık vakalarda doğru ve hızlı teşhis koymak için büyük avantaj sağlayacaktır.
Ancak, Dr. Khurall bir tehlikeye daha dikkat çekiyor: yapay zekâ halüsinasyon görmeye devam ederken, doktorlarımızın bilişsel becerileri de yapay zekâ nedeniyle gerilerse ne yaparız? Bu konuda bir başka hekime atıfla şöyle diyor: Doktorları yapay zekâyı nasıl kullanacaklarına dair eğitirken, nasıl düşüneceklerine dair de eğitim vermek gerekiyor!
Yapay zekâ insanları gerizekâlı mı yapıyor?, 4 Temmuz 2025.
Türkiye kalfa robotlar ve ustasız şirketlerle ayakta kalır mı?, 16 Mayıs 2025.
Periferden gelerek küreselleşen entelektüel bir ailenin oglu: Zohran Mamdani
🖊 Global İşler Köşesi
Zohran Mamdani, New York belediye başkanlık seçimlerini kazandı. Böylece Londra’dan sonra dünyanın bir diğer finans başkentinin de belediye başkanı bir Hintli müslüman oldu.
Mamdani’ pek de parlak bir kariyeri yok. Üniversitede “Afrika çalışmaları” okumuş. Zaten iyi bildiği bir konu olsa gerek. Bir süre sivil toplum kuruluşlarında çalıştıktan sonra belediye meclisi azası olmuş.
Buna rağmen önce Demokrat Parti’nin adayı olmayı başardı.
Mamdani, sosyal medyada başarıyla yürüttüğü kampanyasını New York’taki gençlerin en büyük dertleri üzerine bina etti. Sosyalist ve müslüman kimliği ile kendini tanımlasa da Trump tarafından komünist olmakla da suçlandı. Mamdani’nin kampanyasında İki temel vaadi vardı:
Kiraları dondurmak
Her mahallede belediyeye ait tanzim satış mağazası kurup gıda fiyatlarını ucuzlatmak!
New York’ta genel eğilim olarak seçmen Demokrat Parti adayını destekliyor. Bu nedenle marifet Demokrat Parti’nin önseçimini kazanabilmek. Mamdani de yukarıdaki vaatleriyle bunu başardı.
Ayrıca Amerikan Yahudiliğinin de merkezi olan New York’ta İsrail’in Gazze’de yaptıklarına açıkça karşı çıkan bir aday olarak bunu yaptı.
Mamdani’nin New York’ta seçilmesi genç ve orta sınıf seçmenin küresel iktisadi ve sosyal eğilimlere dönük bir tepkisi niteliğinde. Eğer siz de New York’un yeni belediye başkanını ve sosyalist söylemlerle seçilmesinin siyasi yansımalarının ne anlama geldiğini merak ediyorsanız bu hafta Ekonomi Gazetesi’ndeki köşemi okumalısınız.
McKinsey: Dünya ekonomisinde göbek var, kas yok, 24 Ekim 2025.
Türkiye’de ve dünyada kira kontrolleri, 8 Eylül 2023.
😁 Haftanın Memesi
Microsoft son teknoloji ürünü çipleri BAE’ye götürmek için ABD hükümetinden izin aldı
🤔 Fikri Takip - 2
Mayıs ayında BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed el-Nahyan ve ABD Başkanı Donald Trump Abu Dabi’de devasa bir veri merkezi kampüsü kurmak üzere anlaştı. Ancak bu anlaşmanın önünüdeki büyük engellerden biri de son model çiplerin BAE’ye götürülmesi işi olduğundan işler pek de hızlı gitmiyordu.
Bu hafta basına yansıyan haberlere göre Microsoft BAE’ye son model Nvidia çiplerini götürmek üzere gereken izinleri almayı başardı.
Microsoft’un başkanı Brad Smith, Trump döneminde BAE’ye yüksek teknoloji ürünü olan çiplerin ihracı için ilk izni alan şirket olduklarını vurgularken bunun için siber ve fiziksel güvenlik başta olmak üzere birçok şartı yerine getirmeyi başardıklarını belirtti.
BAE’nin önümüzdeki dönemde yapay zekâ teknolojisinin küresel güneye ulaştırılmasında bir köprü rolü oynaması bekleniyor. Bunun için yapılan yatırımlar ve G42’nin rolü kritik öenem sahip.
Microsoft, 2026-2029 arasında BAE’de 7,9 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor. Bunun 5.5 milyar doları ise bulut ve yapay zekâ sistemlerine gidecek olan sermaye yatırımı. Böylelikle son altı yılda Microsoft’un BAE’ye yaptığı yatırımlar 15 milyar doları geçecek.
Geçtiğimiz yıl Microsoft, G42 şirketine de 1.5 milyar dolar yatırım yapmıştı.
Daha önce bültenimizde Arap Emirlikleri’nin meşhur yapay zekâ şirketi G42’nin Microsoft ile imzaladığı anlaşma ile yapay zekâ uygulamalarını Microsoft’un bulut platformu Azure üzerinde geliştireceğini not etmiştik.
Microsoft-G42 anlaşmasının siyasi boyutuna atıfla, “ABD-Çin teknoloji savaşında BAE tarafını seçmiş olabilir mi?” diye sormuştuk.
Görünen o ki, ABD’li şirketlerin ülkedeki yatırımları hız kazanırken yüksek teknoloji ürünü çiplerin ülkeye sevkiyatı önündeki engeller de kalkıyor.
Teknoloji soğuk savaşı Körfez’de düğümlendi, 26 Nisan 2024.
Devlet, sermaye, yapay zekâ: Yeni çağın kesişim noktası Şeyh Tahnun, 10 Ekim 2025.
📊 Haftanın Grafiği
2024 sonu itibarı ile Körfez’de kurulu veri merkezi kapasitesi 634MW ve bunun 2026 sonuna kadar 1GW’ı aşması, orta vadede de 3.3 GW’a ulaşması öngörülüyor.
Veri merkezi yatırımlarında öne çıkan iki ülke ise BAE ve Suudi Arabistan.
Türkiye’de ise 2025 itibariyle kurulu veri merkezi kapasitesi yaklaşık 250MW.

Akademisyenlik para kazandırır mı?
🥊 Haftanın linci
Geçtiğimiz ay sosyal medyada Harvard Üniversitesi’nin fen bilimleri ve sosyal bilimler alanında doktora öğrencisi kabulünü %50’den fazla düşüreceği tartışma konusu oldu. Ben de şöyle bir yorumda bulununca büyük tepki aldım:
Akademisyenlik aileden ÇOK zengin ve okumaya meraklı entelektüel kişiler için iyi bir meslek olabilir.
Benim de annem babam emekli profesör. 30 yıl önce akademisyen maaşı ile yaşanabiliyordu. Ben de büyürken bir sıkıntı çekmedim. Şimdi dünya değişti. Gelir adaleti bozuldu.
Şu an akademisyen olmayı aklına koyanların kendi entelektüel zevklerinden çok çocuklarını nasıl okutacaklarını düşünmesi lazım. Bugün para, 30 yıl önceye göre çok daha önemli.
Son dönemde akademisyenlerin dünya genelinde asıl sorunu da iyi para kazanmaktan çok geçim sıkıntısı ile mücadele. Artan barınma maliyetleri ve giderlere intibak edemeyen ücretler bilimsel araştırma yapan ve yeni nesilleri yetiştiren bu meslek grubunda daha fazla gelecek kaygılarına neden oluyor.
Öte yandan akademisyenlikten iyi para kazanmak için iki temel yol var:
ABD’de top-50 üniversite veya bunların muadili dünyanın başka yerlerinde 15-20 okulda kadrolu (tenured) profesör olmak
Niş bir konuda ün yapıp, konuşmalardan ve danışmanlıklardan para kazanmak (buradaki ana becerinin doktora ile ilgisi ise tartışmalı).
Tabii, bu iki yolun sonuna ulaşabilmek için de çok başarılı ve şanslı olmak lazım.
Her Cuma sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum. Esas işim olan Ussal Danışmanlık isimli danışmanlık şirketimde, irili ufaklı teknoloji şirketlerine kamu ile ilişkiler konusunda hizmet veriyorum.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
🔗 Linkedin: @ussal
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🎧 Global İşler+ Podcast: Apple, Spotify
🎙️ 4x4 Podcast: Spotify






