Avrupa’nın pil rüyası Northvolt’u kim batırdı? - 2024/38
Northvolt battı, Otonom Taksiler, Savunma Politikaları, Startap Dolandırıcılığı, Giyim Tarzı & Etik
Global İşler+ No.185 — 2024/38
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Son iki haftada aramıza katılan 90 okurumuza hoşgeldiniz diyoruz! Böylece toplam 9265 okurumuzla her hafta bir araya gelmiş oluyoruz.
Bu hafta geçen hafta söz verdiğim gibi geçen ay konkordato ilan eden İsveçli pil üreticisi Northvolt ile başlıyoruz. Ardından en beğendiğim teknoloji analistlerinden Benedict Evans’ın 2025 raporunu ve savunma politikalarında çift elli organizasyon kavramını inceleyeceğiz. Sonra yeni bir startap dolandırıcılığı hikâyemiz var. İyi okumalar!
Avrupa’nın pil rüyası Northvolt’u kim batırdı?
🖊 Global İşler Köşesi
Daha önce bültenimizde, 2024’ün başında İsveç’in Avrupa’daki girişim sermayesi fonlarının büyük kısmını iki büyük kredi anlaşması ile çektiğini not etmiştik. Bu firmalardan biri 5 milyar dolarlık kredi anlaşması ile Northvolt idi. Bu anlaşma ile toplamda 13 milyar dolarlık fon toplamayı başarmıştı.
Ancak, bu kadar büyük paraların akıtıldığı, ABD’nin “Enflasyonu Düşürme Yasası” ile verdiği iklim teknolojisi desteklerine, AB’nin okkalı bir cevabı olması umulan bu iddialı girişim daha 2024 bitmeden konkordato ilan etti.
İsveç’te kurulan, başında Elon Musk’ın Tesla’da sağ kolu olan Peter Carlsson gibi bir ismin olduğu ve milyarlarca kaynak akıtılan Northvolt nasıl oldu da battı?
Bana göre bunun iki temel nedeni var: Bunlardan biri son dönemde daha da belirgin hale gelen nitelikli insan kaynağı açığı. Diğeri ise Avrupa’daki etatist/devletçi kültür.
Apple CEO’su Tim Cook, bir kaç sene evvel verdiği bir mülakkatta, Apple’ın Çin’de üretim yapmasının nedeninin ucuz iş gücü olmadığını, tam tersine nitelikli insan havuzunun büyüklüğü olduğunu söylemişti. Bu konuda da mesleki eğitim konusunda Çin’deki eğitim politikalarının ne kadar başarılı olduğunu vurgulamıştı.
Durum böyle olunca Çin son 30 yılda giderek daha güçlü bir üretimin merkezi haline gelirken, Avrupa’nın ise “dünyanın müzesi”ne dönüşmesi şaşırtıcı değildi. Northvolt vakasında da bu durumun yansımalarını görmek mümkün.
Şirket, taşıma suyu ile değirmen döndürmeye çalımış ve ihtiyaç duyduğu mühendisleri Çin’den ve Kore’den getirmiş. Fakat bu yöntemle istenilen verimde üretime bir türlü geçilememiş.
Demek ki, neymiş? Para, her sorunu çözmeye yetmezmiş! Kalkınma politikalarında uzun erimli bir yaklaşımın da paralel olarak yürütülmesi gerekirmiş.
Öte yandan Nortvolt’un bana göre batmasında ikinci önemli etken olan Avrupa’daki etatist kültürün nasıl yatırımların önünü kestiğini merak ediyorsanız bu haftaki Ekonomi Gazetesi’ndeki yazıma bakmalısınız. Yazımda da bahsettiğim Financial Times’ın eski yazarı Wolfgang Münchau’nun Almanya’nın kurumsal ve iktisadi çöküşünü anlattığı kitabı “Kaput”ta anlattığı başarısız dikey tarım hikâyesi eminim sizin de ilginizi çekecek.
Avrupa Birliği’ni öldüren regülasyonlara uyum sağlamalı mıyız?, 20 Eylül 2024.
Teknoloji dünyası Trump’a hazırlanıyor, ya biz?, 29 Kasım 2024.
Güven Sak, Almanya’nın Smith Corona problemi var da, Türkiye’nin yok mu?, 2 Aralık 2024.
A European bankruptcy shows a new strategy is needed to counter China’s EV dominance, Semafor, 27 Kasım 2024.
What Northvolt's bankruptcy means for Europe's battery ambitions, Latitude Media, 25 Kasım 2024.
Yapay zekâ ve otonom taksilerin yükselişi
📝 Haftanın Raporu
Geçen hafta State of AI raporunun tefrikasını bitirdik. Bu hafta da dikkatinizi beğendiğim analistlerden Benedict Evans’ın yıllık sunumuna çekmek istiyorum.
Bu arada Benedict’in haftalık bülteni de güzel.
Ama bu seneki “AI Eats the World” başlıklı sunumunu, hikâye akışı olarak geçen senelere göre biraz zayıf buldum. Yine de sondaki slaytlar güzeldi.
Türkiye’de farkında değiliz ama otonom taksi sürüşleri Kaliforniya’da hızla yayılıyor (bu işin öncüsü de Tesla değil Waymo).
Ağustos 2023 ile Ağustos 2024 arasındaki bir yıllık sürede aylık otonom taksi ile yapılan ulaşımın sayısı 15-20 bin bandından 300-350 bin bandına yükselmiş.
Kaliforniya’da başlayan bu süreç, şoförlük işinin bitmesine ve büyük bir işsizliğe yol açabilir.
Sadece Uber-Taksi kavgasının sebep olduğu krizi düşünürseniz bunun sosyal yansımaları da olacaktır.
Bu arada eskiden asansör operatörlüğü diye bir iş varmış. 1950’de Otis otomatik asansör sistemini geliştirince bu kimselere artık ihtiyaç kalmamaya başlamış ve bu meslek neredeyse ortadan kalkmış.
Yine de Hindistan’da lüks bir otele giderseniz hâlâ asansörde düğmeye basan bir çalışan olduğunu göreceksiniz.
Şoförlüğün de geleceği böyle olabilir: Gerçek lüks!
Nasıl bir savunma stratejisi?
💡 Haftanın Görüşü
Değerli dostum Can Kasapoğlu Elon Musk'ın F-35'e lüzum yoktu şeklindeki tvitini Anadolu Ajansı için değerlendirmiş:
Elon Musk ve Selçuk Bayraktar tarafından ortaya konulan vizyon isabetlidir, ancak 2040’lı ya da 2050’li yıllar sonrası için bir gelecek tasavvurudur. O noktaya ulaşmak için en az 15-20 yıl, hatta daha fazlasına ihtiyaç vardır. Ve maalesef, bahse konu yıllar savaşlarla geçecek gibi görünüyor. Savaşlar da geleceğin silahlarıyla değil eldeki silahlarla icra edilecek.
Savunma politikalarında önümüzdeki dönemdeki ihtiyaçlara göre pozisyon alırken, bugünün ihtiyaçlarını da göz ardı etmeden hareket etmek gerekiyor. Bunun için Harvard Business Review’de 2004 yılında yayımlanan “The Ambidextrous Organization” (Çift Elli Organizasyon) makalesi gerçekten yol gösterici.
Bu çalışmaya göre çift elli organizasyonlarda geleneksel anlamda yürütülen işlerle yenilikçi işleri birbirinden ayırmak gerekiyor. Böylelikle yenilikçi organizasyonun kendine has süreçleri, yapılanmaları ve kültür geliştirmesine izin vermek mümkün oluyor.
Bu ayrım sayesinde asli işleriyle uğraşan ve yenilikçi işler peşinde koşarken dikkati dağılmayan ana yapılar ise kendi işlerine daha iyi odaklanıp standartlarını daha da yukarı çıkarma imkânı buluyor.
Devlet kurumu gibi devasa bir organizasyon da savunma politikalarını şekillendirirken bir eliyle ülkenin savunması için gerekenleri yerine getirip, diğer eliyle de geleceğin ordusunu kurmalı.
Buna göre örgütlenmiş bir TSK ve savunma politikası hem uzun erimli tehditlerin bertaraf edilmesinde hem de mevcut risklere karşı daha dirençli olunmasını sağlayacaktır.
Çift Elli Organizasyon kavramını Türkiye’ye getiren değerli dostum İhsan Elgin ile geçen sene “Kariyer ve Hayatın Döngüleri” üzerine yaptığımız podcastı dinlemek isteyenler için:
ABD’de yeni startap dolandırıcılığı: Joanna Smith-Griffin vakası
🤔 Fikri Takip
ABD’de startap dünyası yeni bir dolandırıcılık vakası ile çalkalanıyor. AllHere Education adlı yapay zekâ destekli eğitim hizmeti sunan şirketin CEO’su Joanna Smith-Griffin, şirketin kullanıcı sayısını ve cirosunu olduğundan yüksek göstererek 10 milyon dolar büyüklüğünde yatırım çekmeyi başarmış.
Ayrıca Joanna, şirketin paralarını Miami’deki şatafatlı düğününün organizasyonunda kullandığı ortaya çıkmış.
2021’de Forbes tarafından gelecek vaadeden 30 yaşın altındaki girişimciler arasında gösterilen Joanna, geçtiğimiz hafta dolandırıcılıktan tutuklanmış.
Bu arada Forbes 2025 yılı için “30 yaşın altında 30 isim” listesini yayımlamış. Bakalım, bu listedekilerin akıbetleri ne olacak? 😅
Eğer yeni listeden ilk kimin hapse gireceğini tahmin edip bana e-posta gönderirseniz, önümüzdeki iki senede tahmin ettiğiniz kişinin hapse girmesi halinde, size bir hediye vereceğiz.
Bültenimizde daha önce incelediğimiz startap yalanları:
Binance/FTX: Dünyaya bir Elon Musk yetmedi!, 11 Kasım 2022
Charlie Javice: Bu sefer startap yalanı JP Morgan'ı vurdu, 25 Ocak 2023
Startap yalanları dizi olursa, 9 Kasım 2022
Giyim Tarzı ve Güven Algısı: Görünüş Ne Kadar Önemli?
📖 Haftanın Araştırması
Journal of Business Ethics tarafından yayımlanan yeni bir araştırma, iş yerindeki giyim tarzının etik ve güven algısını önemli ölçüde etkilediğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, resmî (business formal) veya business casual giyinen kişiler, rahat ve günlük (casual) giyinenlere göre daha etik değeri yüksek ve güvenilir olarak etki bırakıyor.
Ek olarak, iş dünyasında business casual, profesyonellik ve rahatlık arasında ideal bir denge olarak değerlendiriliyor.
Tabii bu durumda yukarıdaki Forbes-30 listesinde adı geçen, hoodie ve tişörtle rahat bir lider algısı yaratan Sam Bankman-Fried’in hakkında çıkan iddialar ve şirketi FTX'in çöküşü adeta araştırmayı haklı çıkarır nitelikte🤔
Acaba iç güdülerimiz bazen beynimizden daha iyi mi çalışıyor?
Her Cuma sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum. Esas işim olan Ussal Danışmanlık isimli danışmanlık şirketimde, irili ufaklı teknoloji şirketlerine kamu ile ilişkiler konusunda hizmet veriyorum.
Beni ve yaptıklarımı aşağıdaki sosyal medya mecralarından da takip edebilirsiniz.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
🔗 Linkedin: @ussal
📝 Medium: Ussal Şahbaz