Yapay zekâ insanları gerizekâlı mı yapıyor?- 2025/20
Yapay Zekâ & Beyin, Japonya'da YZ Kanunu, Balkanlar'da Yapay Zekâ
Global İşler+ No.208 — 2025/20
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Son iki haftada aramıza katılan 105 okurumuza hoşgeldiniz diyoruz! Böylece her hafta 10.157 okurumuzla buluşuyoruz. Bu hafta bültende neler var?
Yapay zekâ uygulamalarının insan zekâsı üzerine etkisine dair bilimsel bulgular
Japonlar yapay zekâ regülasyonunda Avrupa’dan ayrışıyor
Bulgaristan ziyaretim ve Balkanlarla dijital köprüler
İyi okumalar!
Yapay zekâ insanları gerizekâlı mı yapıyor?
📤 Haftanın Dosyası
ABD’nin önde gelen üniversitelerinden MIT’de 54 denekle yapılan çalışmada yapay zekânın bilişsel (cognitive) etkileri incelenmiş. Yapılan dört farklı oturumun her birinde, deneklerin 20 dakika içinde kendilerine verilen üç başklıktan birini seçerek kısa kompozisyonlar yazmaları istenmiş. Kompozisyonu yazarken de denekler üç gruba ayrılmış:
ChatGPT 4o kullananlar,
Arama motorundan faydalananlar,
Arama motoru veya ChatGPT kullanmayanlar
Çalışmanın sonuçları eleştirel düşünme (critical thinking), bilişsel gelişim (cognitive development) ve entelektüel bağımsızlık (intellectual independency) adına önemli çıktılar ortaya çıkarmış:
Yankı odaları paradoksu: Büyük dil modelleri (LLM) araştırmalarda bilgi toplama süresini oldukça kısaltsa da eleştirel düşünce yeteneğinde körelme (atrophy) riskini beraberinde getiriyor. Zira yapay zekânın metinlerindeki bilgilerin ve fikirleri tam olarak doğrulanmadan kabul edilebiliyor.
Öte yandan yapay zekânın nasıl ve ne ile eğitildiği de sorulan sorulara verdiği yanıtların birbirine benzer olmasına neden oluyor. Bu nedenle bir süre sonra birbirine benzer metinler ortaya çıkabiliyor. Orijinal düşünceler azalıyor, fikirler birbirine yakınsıyor. Aynı zamanda eğitimli gözler de yapay zekâdan çıkan metinleri ayırt edebiliyor.
Bilişsel zayıflama: Beyindeki nöronlar arasındaki etkileşim dışarıdan destek alındıkça daha da zayıflıyor. Nöronlar arası etkileşim arama motoru veya LLM kullanmayan deneklerde en yüksek seviyede iken, bu etkileşim arama motorlarının kullanımında %34-48 nispetinde, LLM kullanımında ise %55 oranında azalıyor. Bir başka ilginç sonuç ise deneklerden yazdıkları kompozisyonlardan alıntı yapmaları (quote) istendiğinde LLM kullananların %83.3’ü doğru bir alıntı yapamazken bu oran diğer iki grupta sadece %11.1 oluyor. Yani LLM ile üretilen çıktı hafızada yer etmiyor. İnsan yazmadığı şeyi hatırlayamıyor.

Microsoft tarafından yapılan başka bir çalışmada ise LLM'lerin daha fazla kullanılır hale gelmesinin eleştirel düşünmeye dair yetenekleri uzun vadede körelteceği ve bağımsız problem çözme yetisini ise olumsuz yönde etkileyebileceği ortaya konuyor. Zira LLM’ler düşünme sistematiğimizi de dönüştürüyor:
Araştırma: Artık bilgi toplamak daha kolay. Ama bilginin doğruluğunun denetlenmesi (verification) daha önemli. Bu konuda yapay zekâ araçları son dönemde kullandıkları kaynakları da paylaştığı için bu iş biraz daha kolaylaştı. Tabii, buradaki soru ise hangi kaynakların ve metinlerin LLM’lerin eğitiminde kullanıldığı. Bunun bir sonucu olarak fikirlerin de bu kaynaklara paralel şekillenmesi riski var.
Uygulama: Yapay zekâ, genel sorunlara tatmin edici cevaplar verse de sorunların bazıları spesifik olarak daha ayrıntılı ve o soruna özel cevapları gerektiriyor. Bu nedenle yapay zekânın sunduğu çözümler tam olarak derde deva olmuyor. Sonuç olarak problem çözmeye odaklanmak yerine yapay zekânın cevaplarını karşılaşılan soruna göre uyarlamaya çalışmak gerekiyor (response integration).
Analiz-sentez: Analiz, değerlendirme ve sentez konularında artık tek başımıza düşünmek zorunda kalmadan yapay zekâdan yardım alabiliyoruz. Ama bu konularda yapay zekânın yönlendirilmesi ve uygun promptların girilmesi gerekiyor. Bu da bir konuyu analiz etmek yerine yapay zekânın bu analizi daha doğru yapmasına yardımcı olacak yeteneklerin geliştirilmesi demek (task stewardship). Daha önce “İnsanın usta olup yapay zekâya doğru yapıp yapmadığını söylemesi lazım. Peki bu ustalar nasıl yetişecek?” diye sormuştum!
Kısa vadede yapay zekâ verimliliği artıran bir araç. Ama yapılan çalışmalar LLM’lerle uzun vadede bazı yetilerin körelebileceğini ortaya koyuyor. Aynı zamanda LLM’lerin belli değerlere ve dünya görüşüne sahip şirketler tarafından geliştirildiği düşünüldüğünde eleştirel düşüncenin zayıflaması riski bu iş daha da karışık bir duruma sokuyor.
Bültenimizde daha önce Wharton School tarafından lise öğrencilerinin katılımı ile yapılan bir çalışmayı incelemiş ve şöyle bitirmiştik: “Genç yaşta bir işi yapay zekâya tamamıyla havale etmek beyinsel gelişim için pek de faydalı değil. Zira yazı yazmak, problem çözmek aynı zamanda düşünmek demek. Düşünme kasları böyle gelişiyor.”
Japonya’nın yapay zekâ kanunu
🗞️ Haftanın Haberi
Japon Parlamentosu, 28 Mayıs’ta yeni yapay zekâ yasasını onayladı. AB’nin Yapay Zekâ Yasası’nın (AI Act) aksine daha yumuşak bir yaklaşımla hazırlanan yasa daha çok yol gösterici nitelikte.
Yasa, herhangi bir yaptırım içermezken yapay zekânın kötü amaçlarla kullanılması durumunda yapılacak soruşturmaların ceza kanunu, fikri mülkiyet hakları kanunu veya kişisel verilerin korunması kanunu gibi mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde yürütülmesine alan bırakmış.
Düzenleme ile hedeflenen daha çok yapay zekâ alanındaki çalışmaların önünü açmak ve bu konuda devletin kurumsal kapasitesini güçlendirmek.
Bu amaçla bakanlar kurulu üyelerinin de katılımı ile Japonya’nın bu alandaki rekabet gücünü artıracak bir temel strateji belgesi hazırlanması ve Yapay Zekâ Strateji Merkezi kurulması planlanıyor.
Daha önce Brüksel etkisinden bahsetmiş ve AB’nin regülasyon çabalarının dünyadaki diğer düzenlemeleri de etkilediğini söylemiştik. Ancak, yapay zekâ konusunda risk temelli oldukça kapsamlı bir düzenlemeyi hayata geçiren AB’nin aşırı düzenleyici bu yaklaşımı şu sıralarda sorgulanır durumda. (bkz. Draghi Raporu)
Görünen o ki, teknoloji konusunda lider ülkelerden biri olan Japonya, rekabetin giderek kızıştığı yapay zekâ alanında daha esnek bir tutum benimseyerek bu alanda bir oyuncu olmayı temel stratejik hedef olarka belirlemiş.
Bir başka Asya ülkesi olan Çin’in de AB’ye nazaran daha esnek bir yaklaşıma sahip olduğunu daha önce bültenimizde tartışmıştık.
Tabii, başka yolları da tercih edenler var. Mesela Kazakistan Parlamentosu'nun alt kanadı Haziran ayında Yapay Zekâ Kanunu'nu kabul etti. Kanun, Avrupa Birliği'nin aynı isimli kanunundan (AI Act) esinlenmiş.
Ama Kazakistan'ın yapay zekâ kanununa ihtiyacı yok. Kazakistan'ın enerji kaynaklarını paraya çevirecek veri merkezi yatırımlarına ihtiyacı var. Enerji ve finansal kaynaklarını lüzumsuz regülasyonlardan uzak bir sistemle bir araya getiren Kazakistan, Asya'nın yapay zekâ merkezi olabilir.
Bu tip aşırı düzenlemeler, hem ülkelerin gündemini meşgul etmekten hem de "kaş yapayım derken göz çıkarmaktan" başka bir işe yaramıyor.
Kazakistan gibi ülkeler AB dışında olmanın avantajını kullanmalı. Bugün birçok AB üyesi ülkedeki girişimci "keşke üye olmasaydık" diyor.
Balkanlarla dijital köprüler kurmamız lazım
🖊 Global İşler Köşesi
Rahmetli dedem 1935’te Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etmiş. Benim Bulgaristan’a ilk gidişimse 2025’e nasip oldu. Geçen hafta sonu Bulgar-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (BULTİŞAD) ve DEİK’in organize ettiği Bansko Ekonomi Forumu’nda iki ülkeden iş insanları, bürokratlar ve siyasetçilerle sohbet etme imkânımız oldu.
Ben de forumda yapay zekâ üzerine bir panel yönettim. Panelde Andrey Anastassov, Kristiyan Mihaylov ve Berkant Arseven ile sağlık alanında ve imalat sektöründe yapay zekâ uygulamalarını konuştuk.
Yapay zekâ Bulgaristan için kritik öneme sahip, çünkü Bulgaristan’da en kıt kaynak insan. Ülkenin nüfusu son on beş yılda 8 milyondan 6 milyona düşmüş ve 250 bin boşta iş var.
Ayrıca Bulgaristan, Avrupa Birliği’nin 2024’te ilan ettiği Yapay Zekâ İnovasyon Paketi (AI Innovation Package) çerçevesinde hayata geçirmeyi planladığı Yapay Zekâ Fabrikaları (AI Factories) projesinin de bir parçası.
Avrupa Birliği Komisyon başkanı Ursula von der Leyen, Şubat ayında Paris’te düzenlenen AI Summit’te ile Avrupa’nın önümüzdeki dönemde yapay zekâ alanında 200 milyar avroyu mobilize etme planlarını ilan etmişti.
Bu sayede 150 milyar özel sektör yatırımının yanı sıra AB fonlarından da 50 milyar avro kaynak ayrılacak. Yapay zekâ fabrikaları da işte bu kaynakların harcanacağı yerler arasında.
Bu fabrikalar, süper bilgisayar ağına dahil olup kurulacak veri merkezleri sayesinde ihtiyaca uygun yapay zekâuygulamalarının geliştirildiği önemli yerler olacak. Bu sayede KOBİ’ler, startup’lar, akademi ve araştırmacılar için için ücretsiz çözümler geliştirilmesi hedefleniyor.
Yani AB, bu fabrikalarda yapay zekâ büyük dil modelleri geliştirmek sağlık, imalat, enerji gibi alanlarda kullanılacak yeni yapay zekâ uygulamaları geliştirecek.
Önümüzdeki yıllarda Avrupa Birliği’nde konuşacağımız konulardan biri de dijital entegrasyon olacak. Peki, Avrupa Dijital Pazarı’na girmek için Türkiye’nin Balkanlar’a dönük politikası nasıl olmalı?
Bu konuyu ve daha fazlasını bu hafta Ekonomi Gazetesi’ndeki köşemde tartıştım.
Bitirirken…
Bildiğiniz gibi bültenimizi yaz döneminde iki haftada bir yayımlıyoruz. O nedenle haftaya ara veriyoruz ve bir sonraki sayımız 20 Temmuz’da e-posta kutunuzda olacak.
Her Cuma sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum. Esas işim olan Ussal Danışmanlık isimli danışmanlık şirketimde, irili ufaklı teknoloji şirketlerine kamu ile ilişkiler konusunda hizmet veriyorum.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
🔗 Linkedin: @ussal
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🎧 Global İşler+ Podcast: Apple, Spotify
🎙️ 4x4 Podcast: Spotify
Değerli hocam emeğine sağlık. Çok teşekkür ederim. Kökleri Bulgaristan'dan olan hemşerin.
Diyarbakırdan selamlar. Saygılar.
Dear Ussal, great to see that our (human) minds think in sync this week -- excellent post!