Ussal Bülten👨🏻‍💻

Teknoloji, toplum ve politika

Sep 18, 2020

2. Sayı!

Merhaba! Eğer bu bülteni ilk kez alıyorsanız, ilk sayısı Pazartesi yayınlanan bültenin deneme grubuna dahil edildiniz demektir. Deneme grubundaki şanslı 50 kişiden biri olmak istemiyorsanız en alttaki “unsubscribe” tuşuna basıp üyelikten ayrılabilirsiniz. Gönül koymam.

Bu haftalık bültenin amacı haftalık gazete yazılarımda veya sosyal medya paylaşımlarımda anlattığım bazı konulara derinlemesine yer vermek. Bunu yaparken farklı kaynaklara referans vermeyi önemsiyorum. Umarım önümüzdeki haftadan itibaren bültenleri haftanın sabit bir günü yayınlamaya başlayacağım.

Bültene yönelik önerileriniz varsa “reply” tuşuna basıp bana iletebilir misiniz? Keyifli okumalar!

Siber Vatan

Kişisel Verilen Korunması Kurulu’nun geçen hafta aldığı bir kararla kişisel verilerin yurtdışına aktarılması neredeyse olanaksız hale geldi.

Karara göre, Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Konseyi’nin 108 sayılı Sözleşme’si artık açık rıza veya kurulun izni olmadan yurtdışına kişisel veri aktarılmasına dayanak oluşturamayacak. KVKK, mütekabiliyet esasına göre, Avrupa Birliği ve açıkladığı güvenli ülkelere kişisel veri aktarımına, onlar bizi güvenli ilan etmediği sürece izin vermiyor.

Haftanın tweeti: Konuyla ilgili hukuki tartışmaları özetleyen Mehmet Bedii Kayan’nın tweet dizisi.

KVKK kararı Türkiye’nin sınırötesi veri transferleriyle ilgili olarak son aylarda ortaya çıkan “Siber Vatan” tartışmasının geldiği noktayı gösteriyor.

Haftanın raporu: Sınır ötesi veri akışları politikasının önemine Dünya Ekonomik Forumu (WEF)’in yeni raporu işin kompleks ekonomik ve güvenlik boyutlarını tartışıyor.

Global İşler:

Dünya Gazetesi’nde bu hafta yayınlanan “Dünyanın en büyük Müslüman teknoloji şirketi neden bizden değil Endonezya’dan çıktı?” yazımdan:

Neden Türkiye'den decacorn çıkmaz? Yerli ve milli girişimlerin büyümesini istiyorsanız, rekabeti kısıtlamak yerine artırmanız lazım. Zaten kayıtdışılığın fazla, kurumsal yapıların zayıf olduğu ülkelerde hizmet işlerinde yerli girişimler maça 1-0 önde başlar.

Startap yalanları

Nikola firması, birkaç yıl önce hidrojenle çalışan ve bir depoyla 2000 km giden kamyonlarını görücüye çıkarmış ve çok ses getirmişti. Hatta bu kamyon ve çekicilerin, elektrikli araçların Tesla ile başlayan popüler trendine yeni bir soluk getirdiği yorumları yapılmıştı.

Bu hafta Nikola’nın 2017’de yayınlanan videosunda duran kamyonu hareket halinde gösterdiği ortaya çıktı! Video aslında kamyon tepeden aşağı doğru giderken çekilmiş ve düz yolda gidiyormuş gibi gösterilmiş.

Nikola haberlerinden aklımaTheranos skandalı geldi! Theranos, bir şişe kan gerektiren testler yerine birkaç damla kan ile karmaşık genetik analizleri bile yapabileceğini söylemişti. Böylece de tıp dünyasına devrim niteliğinde bir teknolojiyi getirme beklentisi yaratmışlardı. WSJ gazetecisi John Carreyrou bu yalanı ortaya çıkardı.

Ne durumda?: Theranos yatırımcıları 400 milyon dolar kaybetti. Şirketin kurucusu Elizabeth Holmes’un ağır ceza süreci hala devam ediyor, Holmes’un 20 yıla kadar hapsi söz konusu. Davada Holmes’un akıl sağlığının bozukluğu üzerinden indirim talep edileceği konuşuluyor.
Haftanın videosu: Theranos’un yükselişi ve düşüşüyle Alex Gibney’nin ödüllü belgeselini izleyebilirsiniz.
Haftanın kitabı: Theranos skandalı ile alakalı bir kitap önerisi: John Carreyrou’den Bad Blood: Secrets and Lies in a Silicon Valley Startup.

Teknoloji giderek anlaşılmaz hale geliyor. Hem yatırımcı ve kullanıcıları, hem de karar alıcıları kandırmak kolaylaşıyor. Bu da sahtekarlıklara alan açıyor. Çünkü bilgi asimetrisini kötüye kullanmak çok kolay! Acaba Türkiye’de böyle oyunlar yapan startaplar var mı?

Haftanın fotoğrafı :

Ussal Bülten’den bu haftalık bu kadar! Görüşlerinizi merak ediyor, yorumlarınızı bekliyorum.