Türkiye kalfa robotlar ve ustasız şirketlerle ayakta kalır mı? - 2025/16
Özel Sektör & Yapay Zekâ, Yapay Zekâ Dalkavukluk Yaparsa, ABD'nin Çip Ambargosu, Rekabet Kurumu & Teknoloji Dünyası
Global İşler+ No.204 — 2025/16
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Son bir haftada aramıza katılan 29 okurumuza hoşgeldiniz diyoruz! Böylece her hafta 9911 okurumuzla buluşuyoruz.
Bu hafta bültenimize Türkiye’deki şirketlerin yapay zekâya bakışı ve bu teknolojinin nasıl daha etkin kullanılabileceği ile başlıyoruz. Ardından yapay zekânın ne kadar iyi bir yalaka olduğunu inceleyeceğiz. Sonrasında Ortadoğu’da milyarlarca dolarlık anlaşmalar peşinde koşan Trump yönetiminin çip ambargosunu esnetme kararını inceleyeceğiz. Son olarak da Rekabet Kurumu’nun teknoloji dünyasında artan etkisine bakıyoruz ve tabii ki 4x4 podcast var.
İyi okumalar!
Türkiye kalfa robotlar ve ustasız şirketlerle ayakta kalır mı?
🖊 Global İşler Köşesi
Geçen hafta bültenimizde Webrazzi’nin XYZ etkinliğinde “Yapay Zekâ Yarışı: Nereden Nasıl Başlamalı?” başlıklı bir sunum yaptığımı söylemiş ve TÜSİAD ile PwC’nin kamuyla paylaştıkları rapordan ilginç bir veri paylaşmıştım:
Türkiye’de özel sektör, yapay zekâ teknolojisine mesafeli ve bunun için de henüz “pilot uygulamalar”ın ötesine geçmekte zorluk çekiyorlar.
Şirketlerin yapay zekâ teknolojisine mesafeli olmalarının temel bir nedeni değil de birçok nedeni var: güvenlik, gizlilik, yatırım maliyeti, yetenekli iş gücü eksikliği…
İşin aslına bakıldığında yapay zekâ teknolojisi her zaman kapasite artışını sağlayan sihirli bir değnek değil. Aşağıdaki grafikte de görebileceğiniz gibi yapay zekâ “girintili-çıkıntılı” bir kapasiteye sahip.
Yani bazı işleri yaparken oldukça başarılı iken bazı işlerde ise yolda kalabiliyor.
Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma kapasitesi dahilinde işler için kullanıldığında %40 oranında daha kaliteli ürün ürettiğini, ama beceremediği iş olduğunda ise hata oranının %19 artığını gösteriyor. (Bu açıdan geçen hafta Gary Marcus’un geçen hafta ChatGPT ile harita çizdirme tecrübesini paylaştığı bloguna bakabilirsiniz.)
Öyleyse mesele sadece bu teknolojiye erişiminizin olması ile ilgili değil. Aynı zamanda nasıl ve nerede kullanacağınızı da bilmeniz gerekiyor. Bugün marifet, yapay zekânın neyi yapıp yapamayacağını anlayabilmek. Bunun için de iki temel beceri lazım: merak ve ustalık.
Basit bir metaforla anlatmak gerekirse elinizde bir çekiç ve bir çivi varsa çekici çiviye vurunca çivinin duvara gireceğini bilirsiniz. Duvar yumuşaksa hızlı girer, sertse zor girer ama duvarı elleyip nasıl gireceğini önceden hissedebilirsiniz.
Yani yapay zekânın sınırlarını test etmeniz ve aynı zamanda iyi bildiğiniz konularda etkin bir şekilde kullanmaya başlamanız gerekiyor.
Bugün merak önemli bir ince yetenek (soft skill). ABD’de yöneticilerin %69’u yeni ise alımlarda “soft skill”ler önemli diyor.
Ama ustalık kısmına gelince önümüzdeki dönemde yapay zekâ ile birlikte giriş seviyesinde iş imkânlarının giderek daralması tehlikesi var. Bu da yeni mezunların nasıl ustalaşacağı sorusunu akıllara getiriyor.
Bu nedenle de yapay zekâ önümüzdeki dönemde eşitleyici bir teknoloji olmaktan çok Daron Acemoğlu Hoca’nın da söylediği gibi gelir eşitsizliklerini daha da artıran bir rol oynayabilir.
Ne yazık ki Türkiye, tarihin en hızlı teknolojik dönüşümlerinden birine makro açıdan istikrarsız, şirketlerinin kararsız, iş gücünün gittikçe niteliksiz ve ümitsiz olduğu bir dönemde yakalandı.
Bu konuda bizi nelerin beklediğini bu hafta Ekonomi Gazetesi’ndeki köşemde tartıştım.
Geçen hafta Webrazzi XYZ 2025 etkinliğinde yaptığım sunumu da aşağıdan indirebilirsiniz.
Şeref Oğuz, Yapay zekâm beni anlamıyor, 12 Mayıs 2025
Yapay zekâ çağında üniversite tercihleri, 19 Temmuz 2024
Halkın ChatGPT’si DeepSeek, 31 Ocak 2025
Şeyh uçmaz mürit uçurur! - Yapay zekâ bize yalakalık mı yapıyor?
🗞️ Haftanın Haberi
Yakın zamanda büyük dil modelleri ile etkileşimde bulunduysanız sizinle ne kadar iyi iletişim kurmaya çalıştığını ve hatta sizi zaman zaman pohpohladığını farketmişsinizdir.
Bunun farkına varan OpenAI, Nisan sonunda kamuoyuna yaptığı duyuruda GPT-4o’nun yeni sürümünü geri çektiğini, eski sürümü devreye aldığını duyurdu. Bunun nedeni ise GPT’nin dalkavuk (sycophancy) davranışları sergilemeye başlaması.
OpenAI firması, bunun nedeninin modelin davranışını şekillendirirken gelen dönütlere daha duyarlı olacak şekilde algoritmanın düzenlenmesi olduğunu söylüyor.
Görünen o ki GPT, diyalog kutusunun altında yer alan 👍/👎 simgelerinden olumlu olanın daha fazla tıklanmasını sağlayacak şekilde kullanıcılarla etkileşime girmeye başlamış.
Denebilir ki herkesin kendi yalakası olmasında ne gibi bir sıkıntı var? Mesele şu ki eğitilen bu modeller sizin davranışınıza göre cevap vermeye başkladığında bazı temel sorunlarla karşılaşmak kaçınılmaz:
Zamanla gerçeklerden kopuk cevapların gelmesi ve istenilen doğru bilgiye ulaşılamaması
Dalkavuk bir kişilik ile diyalog kurmanın verdiği memnuniyet ile yapay zekâ ile geçirilen zamanın uzaması ve bunun beraberinde başka psiko-sosyal sorunları beraberinde getirmesi. Özellikle yapay zekâ sohbet botlarının giderek yaygınlaşması, sosyal medyada olduğu gibi bir başka bağımlılık alanı oluşturmaya aday. (Bu konuyu daha önce bültenimizde işlemiştik.)
Öte yandan bazı kullanıcıların kendilerine veya başkalarına zarar vermek için yapay zekâdan onay istediği, bazılarının komplo teorilerini yapay zekâya teyit ettirmeye kalktığını, bazılarının ise mesih olduğunu iddia edip yapay zekânın bu konudaki görüşlerini sorduğunu düşündüğümüzde mesele daha da vahim bir hal alıyor.
Trump yönetimi, Biden’ın giderayak imzaladığı çip ambargosunu geri çekti
🤔 Fikri Takip
Ocak ayında bültenimizde Biden yönetimi tarafından yürürlüğe konan yeni çip ambargosundan bahsetmiştik. Trump yönetimi bu hafta Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan bir duyuru ile 15 Mayıs’ta yürürlüğe girecek olan kısıtlamaları kaldırdığını açıkladı.
Bahsi geçen düzenleme, bulut işletim sistemleri ve yapay zekâ teknolojisi alanındaki çalışmaları doğrudan etkileyecek kısıtlamalar getiriyordu.
Ocak ayındaki değerlendirmemizde Trump yönetiminin bu kararda tadilata gidebileceği sinyalini vermiştik.
Donald Trump’ın göreve başlamasından yaklaşık iki hafta önce Joe Biden tarafından imzalanan kararname, yapay zekâ teknolojisinde kullanılan çiplerin satışına dair tüm dünya genelinde ülkeleri üç ana gruba bölen bir yaklaşım geliştiriyordu.
Aralarında İngiltere, Avustralya, Almanya gibi ülkelerin bulunduğu 18 ülkeye esnek bir şekilde çip satışı söz konusu iken, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ülkeler adet kısıtı ile karşılacaktı.
Yeni açıklamaya göre bu uygulama şimdilik rafa kalktı.
Ama ABD Ticaret Bakanlığı’nın duyurusunda Huawei’nin yapay zekâ teknolojisinde kullanılan Ascend çiplerinin kullanılmasının ABD’nin ihracat yasaklarının ihlali anlamına geldiğini belirtirken ve satışı yapılan çiplerin Çinli modellerin eğitiminde kullanılmasının yasak olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Alınan kararda Nvidia ve Oracle gibi teknoloji şirketlerinin baskısının yanı sıra ABD’nin müttefiki olan ülkelerin de çabalarının etkili olduğu belirtiliyor.
Trump yönetiminin yeni düzenlemeler üzerinde çalışması, genel geçer bir ambargo yerine farklı ülkelerle yürüttüğü müzakereler üzerinden bu süreci şekillendirmesi bekleniyor.
Bu arada ABD Başkanı Donald Trump, Orta Doğu turuna teknoloji şirketlerinin üst düzey yöneticilerini de götürdü. Trump’ın heyetindeki bazı isimler şöyle: Elon Musk, Jensen Huang (Nvidia), Arvind Krishna (IBM), Andy Jassy (Amazon), Ruth Porat (Alphabet), Dara Khosrowshahi (Uber), Reid Hoffman (LinkedIn).
Bu ziyarette Nvidia, Suudi Arabistan Varlık Fonu’nun sahip olduğu yapay zekâ startapı Humain ile yapay zekâ alanında kullanılacak 18.000’in üzerinde çip satışı için anlaştı.
Nvidia’nın satacağı çipler yapay zekâ teknolojisinin geliştirilmesi için ülkede kurulacak olan 500 MW’lık veri merkezinde kullanılacak.
Biden’ın ambargo kararının Suudi Arabistan ile yapılan anlaşma ile paralel bir şekilde geri çekilmesi, ABD yönetiminin önümüzdeki dönemde çip konusunu dış politikada aktif bir şekilde kullanılacağını gösteriyor.
Yapay zekâ savaşlarının nasıl Körfez bölgesinde düğümlendiğini geçen sene yazmıştım.
Teknoloji dünyasının yeni gerçeği: Rekabet Kurumu artık her yerde
✏️ Webrazzi Köşesi
Rekabet Kurumu, teknoloji şirketlerinin gündeminde daha çok yer almaya başladı. Ben 2005- 2011 yılları arasında Rekabet Kurumu’nda çalışırken çoğu kişi ne iş yaptığımız bilmezdi. Şirketlere “yerinde inceleme” dediğimiz baskınlara gittiğimizde “Reklam Kurulu”ndan mı geldiniz, diye sorarlardı.
1994 yılında yasalaşan 4054 sayılı "Rekabetin Korunması Hakkında Kanun"un uygulanmasından sorumlu kurum 1997 yılında faaliyete başladı.
Geride kalan neredeyse 30 yıllık sürede bir çok önemli karara imza atan kurum, bugün Türkiye’de piyasanın rekabet kurallarına uygın bir şekilde işlemesinden sorumlu.
Son dönemde yürüttüğü soruşturmalar ve milyonlarca liralık cezalarla gündeme gelen kurumun teknoloji alanında da öne çıktığı herkesin malumu.
Ünlü girişim sermayedarı Peter Thiel’in yatırım yaptığı girişimcilere dediği gibi “Rekabet, başarısızlığın havalı ismidir. (Competition is for the losers.)” Ama rekabetin işlemeye devam etmesi piyasanın çarklarının dönmesi ve tekellerin engellenmesi açısından önemli.
Peki teknoloji şirketleri bu süreçleri nasıl yönetmeli? Nasıl hareket etmeli? Bunları ve daha fazlasını bu hafta Webrazzi için “Teknoloji dünyasının yeni gerçeği: Rekabet Kurumu artık her yerde” başlığı ile tartıştım.
Yenilikçi teknolojiler ve iş dünyası: Freelance mi, işsiz mi?
🎙️ 4x4 Podcast
Dört erkek gündeme dair meseleleri tartıştığımız Dört Dörtlük Muhabbet’te bu hafta yapay zekâ teknolojisi, gig ekonomisi ve platform temelli işlerin ekonomik düzeni nasıl değiştirdiğini konuştuk.
Freelance çalışanların karşılaştığı belirsizliklerden, uzaktan çalışma kültürünün kalıcılığına; yapay zekâ destekli iş modellerinden yaratıcı sektörlerin geleceğine kadar birçok başlığı ele aldık.
Bitirirken…
Önümüzdeki hafta Cuma günü, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle bültenimize bir hafta ara vereceğiz.
Her Cuma sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum. Esas işim olan Ussal Danışmanlık isimli danışmanlık şirketimde, irili ufaklı teknoloji şirketlerine kamu ile ilişkiler konusunda hizmet veriyorum.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
🔗 Linkedin: @ussal
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🎧 Global İşler+ Podcast: Apple, Spotify
🎙️ 4x4 Podcast: Spotify