Trump döneminde nüfuz siyaseti ve TikTok - 2025/3
2. Trump Dönemi Başladı, TikTok, Türkiye'de Teknoloji Yatırımları, Yapay Zekâ & Çocuk
Global İşler+ No.191 — 2025/3
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Son bir haftada aramıza katılan 45 okurumuza hoşgeldiniz diyoruz! Böylece her hafta 9561 okurumuzla bir araya gelmiş oluyoruz.
Bu hafta Trump ve Tiktok ile başlıyoruz. Sonra Türkiye’de teknoloji yatırımlarının 2024 performansınız inceleyeceğiz.
Trump döneminde nüfuz siyaseti ve TikTok
🖊 Global İşler Köşesi
Donald Trump 20 Ocak itibariyle ABD’nin 47. başkanı olarak Beyaz Saray’a geri döndü. İlk yaptığı işlerden biri de Mart ayında hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi Parti’nin oyları ile Kongre’den geçen TikTok yasağı ile ilgili kanunun yürürlüğe girmesini 75 gün ötelemek oldu.
Ayrıca Trump, göreve geldiği ilk gün 26’sı başkanlık kararnamesi olmak üzere tam 46 belgeye imza attı.
Bunlar arasında ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi, Dünya Sağlık Örgütü üyeliğinde çekilme sürecinin başlatılması, 6 Ocak 2020’deki Kongre baskınına katılanlara af çıkarılması gibi sansasyonel kararlar da vardı.

Gelelim TikTok meselesine. Daha önce de bültenimizde tartıştığımız üzere TikTok’un açık kalması için 19 Ocak’tan önce ABD’deki operasyonlarının satışının yapılması gerekiyordu. Ancak, bu konuda herhangi bir adım atmayan platform, ABD’deki Yüksek Mahkeme’ye yaptığı başvuruda TikTok’un ülkede yasaklanmasının ifade özgürlüğünü kısıtlanacağını belirtip, bu nedenle yasanın uygulanmasının ötelenmesi talebinde bulunmuştu. Ancak Yüksek Mahkeme bu başvuruyu yerinde bulmadı.
Yargıçlar, satış durumunda TikTok’un açık kalabileceğini, Kongre’nin aldığı kararın ise ulusal güvenlik endişeleriyle ilgili olup doğrudan bir kapanmanın söz konusu olmadığını belirtti. Bu nedenle ifade özgürlüğünün kısıtlanmasından bahsedilemeyeceğine dair bir karar alındı.
Ama TikTok’un CEO’su Chew Show işini sağlama almış ve Trump’ı başkanlık seçimlerinden sonra Mar-a-Lago’da ziyaret etmişti. Anlaşılan o ki bu ziyaret oldukça başarılı geçmiş ve Trump ilk günden imzaladığı kararname ile TikTok’un kapanmasını şimdilik öteledi.
Başkan Trump göreve 19 Ocak’tan sonra geldiği için böyle bir kararı alıp alamayacağı hukuki olarak tartışmalı. Yine de dünyanın en eski anayasal demokrasisinde işler bundan sonra böyle yürüyeceğe benziyor.
Peki, şimdi ne olacak? Görünen o ki Başkan Trump, Tony Schwartz ile kaleme aldığı “Pazarlık Sanatı” (The Art of the Deal) kitabının uygulamasına TikTok olayıyla başladı. Ya TikTok’un bir kısmını Amerikalılara sattıracak ya da “TikTok ABD’de açık kalsın, siz de Çin’de Amerikan internet uygulamalarına izin verin.” diyecek.
Yeni dönemde Beyaz Saray’ın diğer ülkeler üzerinde Amerikalı teknoloji şirketlerinin çıkarlarını savunan bir politika izlemesini bekliyorum.
Öte yandan Başkan Trump’ın ikinci dönemiyle hukuk yerine nüfuzun önem kazandığı, bu nüfuzun da şirketler ve kamu görevlileri arasında dağılımının bulanıklaştığı bir dönem resmen başlamış bulunuyor. Türkiye de bu trendden hem dış hem de iç politikada etkilenecektir. Bu konuya dair görüşlerimi ve devam eden tartışmaları bu hafta Ekonomi Gazetesi’ndeki köşemde okuyabilirsiniz.
“Tik-tok, tik-tok” - TikTok için zaman daralıyor, 22 Mart 2024.
NCRI, Information Manipulation on TikTok and its Relation to American Users’ Beliefs about China, Ağustos 2024.
TikTok videoları geleceğe yönelik belleğe zarar mı veriyor?
🔬 Haftanın Araştırması
Tiktok izlemek ileriye dönük yapacağınız işleri unutup, dikkat dağınıklığına neden oluyormuş!
Almanya'nın en iyi üniversitelerinden Ludwig Maximillian Münih'te yapılan araştırma kısa videolar izlemenin geleceğe yönelik bellek (prospective memory) üzerindeki etkileri üzerinde güzel bir çalışmaya imza atmış.
60 kişi üzerinde yapılan çalışmada katılımcılara ekran üzerinden bazı harf serileri gösterilmiş ve bunlar arasında anlamlı ve anlamsız kelimeleri ayırt etmeleri istenmiş.
Bu görevi yaparken de katılımcıların, daha önce belirlenen üç kelime (mavi, lila ve yeşil) karşılarına çıktığında klavyede bunlar için özel olarak belirlenmiş olan farklı tuşlara basmaları istenmiş.
İki oturumdan oluşan çalışmada 10 dakikalık aralar verilerek bu aralarda katılımcılara dinlenmeleri veya TikTok, Twitter ve YouTube platformlarından birinde zaman geçirebilecekleri belirtilmiş.
TikTok’taki kısa videolara maruz kalan katılımcıların performansları önemli ölçüde düşüş göstermiş. Çalışmanın sonuçlarını inceleyen araştırmacılar özellikle kısa ve sürekli bağlam değiştiren konulardaki videoların yapılan diğer işleri takip etmede sorunlara ve unutkanlığa neden olduğunu belirtiyor.

Türkiye’de girişim sermayeleri ve startap ekosistemi
📤 Haftanın Raporu
Bu sene Startups.Watch, girişim sermayesi fonlarına en büyük derdiniz ne diye sormuş. İlk sırada haliyle makroekonomik konular var. İkinci sıraya ise "sık sık değişen ve öngörülemeyen kamu politikaları" yerleşmiş.
Kamu politikalarındaki öngörülemezlik benim de üzerinde çalıştığım çok önemli bir başlık.
Kamu politikaları her yerde değişir. Her değişimde de kazananlar ve kaybedenler olur. Peki, ülkemizdeki sorun ne?
Türkiye'de kamu kurumları karar alırken sadece mevcut oyuncularla istişare eder. Bunu da meslek kuruluşları veya odalar gibi birlikler vasıtasıyla yapar. İnovasyon ise o an pazarda olmayan oyunculardan gelir. Bu fonlar da bu yeni şirketlere yatırım yapıyor.
Yani yeni girişimleri de istişare süreçlerine dahil etmek lazım.
Türkiye'de her kurum kendi alanında mevzuat hazırlar. İşin tabiatı böyle. Ancak kimse bu işin inovasyon açısından etkisini analiz etmez. Başka bakanlıklara görüş sormaz.
İngiltere'de mesela artık her yeni regülasyon için inovasyona dair etki analizi yapılması gerekiyor. Biz de benzer sistemler geliştirmeliyiz.
Türkiye’de ekonomimizin kalkınmışlık seviyesine göre çok fazla regülasyon var. Almanya olmadan Alman gibi davranmaya çalışıyoruz. Kaldı ki Almanların da durumu ortada.
Kanun ve kurallarımızı sadeleştirmeliyiz.
Bu seneki Startups.Watch raporunun bir diğer ilginç bulgusu ise ülkemizde yapılan teknoloji yatırımlarında yabancıların payının düşmeye devam etmesi.
Türkiye'de daha fazla büyüyen teknoloji girişimi çıkarmak için yabancı yatırımcı şart. Çünkü yabancı fonlar sadece para değil, ilişki ağları ve tecrübe de getiriyor.
Startaplara akan fonlarla ilgili bir başka ilginç değerlendirme de Better Tomorrow Ventures’dan. Son dönemde hızla büyüyen B2C (işletmeden tüketiciye) sektörüne küresel ölçekte ayrılan kaynakta bir yavaşlama söz konusu. Tabii Türkiye’de bu durumdan payını alıyor.
Bu alanda Türkiye'nin eskiden teknoloji yatırımcılarına "genç nüfus, kredi kartı kullanımı yüksek" gibi bir hikayesi vardı. Bana göre bugün bu hikayenin bitmesinin iki nedeni var:
Artık nüfus genç değil.
Yatırımcının parası kullanıcı kazanmak adına verilen daha fazla reklamlar nedeniyle için Facebook ve Google'a akıyor. Bu nedenle yatırımcılar artık B2B (işletmeden işletmeye) işlere daha sıcak bakıyor.
Biraz da güzel haberler verelim. Startups.Watch verilerine göre 2024'te yatırım alan girişimler içinde KADIN girişimci oranı %30'a ulaşmış. Bu artışın ilginç bir nedeni var:
2024'teki yatırımların önemli bir kısmı TÜBİTAK-BİGG kaynaklı erken aşama yatırımları.
Bunlar içinde de biyoteknoloji yatırımı çok. Biyoteknolojide de kadın çok.
🎙️ 4x4 Podcast
4 erkek gündeme dair meseleleri tartıştığımız podcast yayını Dört Dörtlük Muhabbet’in 4. bölümü yayınlandı. Bu bölümde sevgili dostum Alemşah Öztürk’ün moderatörlüğünde yapay zekâya dair çok farklı başlıkları tartıştık.
Bir tanesi de çocuğunuzu yapay zekâya eğittirir misiniz?
Eğer bizimle bu konuda derin bir dalışa hazırsanız bu bölümü kaçırmayın.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
🔗 Linkedin: @ussal
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🎧 Global İşler+ Podcast: Apple, Spotify
🎙️ 4x4 Podcast: Spotify
merhaba ussal bey,
“Türkiye’de girişim sermayeleri ve startap ekosistemi “ başlığı altındaki ‘artık nüfus genç değil’ linki açılmıyor, bilginize.