İsrail’in İran’a saldırısı: İlişki ağları ve hiyerarşiler - 2025/19
İsrail x İran, Microsoft x OpenAI, Habercilik & Sosyal Medya, Google Deepmind
Global İşler+ No.207 — 2025/19
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Son bir haftada aramıza katılan 22 okurumuza hoşgeldiniz diyoruz! Böylece her hafta 10.068 okurumuzla buluşuyoruz. Bu hafta bültende neler var?
İran-İsrail savaşına hiyerarşiler ile ilişki ağları (networkler) mücadelesinden bir bakış
OpenAI, Microsoft’u rekabet kurumuna şikayet eder mi? Yok artık dedirtecek gelişmeler
Reuters Institute for the Study of Journalism yıllık raporunda yapay zekâ ile habercilik arasındaki gerilim
Keyifli okumalar!
İsrail’in İran’a saldırısı: İlişki ağları ve hiyerarşiler
Geçtiğimiz hafta sonu İsrail’in İran’a saldırı haberlerinden aklımda en çok kalan fotoğraf karesi, İran’ın üst düzey komutanlarından birinin apartman dairesinin duvarındaki delik oldu.
İsrail, kim bilir ne zamandan beri topladığı istihbaratı yüksek teknolojiyle birleştirmiş ve nokta atışıyla üst düzey bir komutanın yaşadığı daireyi hedef almış.
İsrail-İran arasındaki çatışmalarda bir hafta geride kaldı ve karşılıklı yıkım devam ediyor.
Savaşla ilgili haberleri okudukça aklıma Niall Ferguson’un “Meydan ve Kule” kitabı geldi. Bu kitapta Ferguson tarih boyunca hiyerarşilerle ilişki ağlarının (network) nasıl mücadele ettiğini anlatıyor.
Ferguson’un kitabında Ortaçağ Avrupa’sında Katolik Kilisesi’nin hiyerarşik yapısını temsil eden kulelerin, matbaanın keşfi ile beraber, entelektüeller ve tüccar sınıf arasında geliştirilen ilişki ağları sayesinde meydanlara nasıl yenildiğini anlatıyor. Peki, meselenin İsrail-İran çatışması ile ilişkisi ne?
İran da 1979 İslam Devrimi’nin ardından devlet yapılanmasında güvenliği önceleyen bir hiyerarşik yapılanmaya gitti. Yakın zamana kadar İran’dan Yemen’e kadar uzanan geniş bir coğrafyada etkili olsa da 1988’de sona eren İran-Irak Savaşı’nın ardından tekrar bir savunma mücadelesi veriyor.
İsrail ise bugünkü fotoğrafa bakınca ilişkiler ağının avantajına sahip bir ülke olarak istihbarat ve teknoloji alanlarındaki üstünlüğe sahip bir ülke. Fakat 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırılarının ardından başlattığı Ortadoğu coğrafyasındanki çatışma süreci bugün İsrail’in bölgesel bir hiyerarşik yapılanma kurma hevesinin de yansıması.
Hiyerarşik yapılanmalar devletlerin sarsılmaz zannedilen güvenlikçi yanlarının bir yansıması ise ilişki ağları ise toplumların hızlı dönüşümünü tetikleyen bir unsur.
Peki, güç kullanarak fikirler ortadan kaldırılabilir mi? Bana göre insanları öldürseniz de fikirleri ortadan kaldıramazsınız.
İkincisi devletlerin kurumsal kapasitesinin gelişmişliği de toplumlarının güvenliğini ve bekalarını şekillendirir.
İsrail-İran çatışmasında hiyerarşilerle ilişki ağlarının mücadelesinin ne anlama geldiğine dair detayları merak ediyorsanız bu hafta Ekonomi Gazetesi’ndeki köşe yazımı okuyabilirsiniz.
Vali Nasr, “Iran's Grand Strategy: A Political History”, 2025.
Niall Ferguson, “The Square and the Tower: Networks and Power, from the Freemasons to Facebook”, 2018.
Zineb Riboua, “How Israel’s Operation Rising Lion Dismantled Iran from Within: A Case Study in the Art of Deception”, 13 Haziran 2025.
Stephen Walt, “Israel Can’t Be a Hegemon”, 16 Haziran 2025.
Faruk Eczacıbaşı & Ussal Şahbaz, “Charting a New Flight Path”, Horizons, Sayı: 30, 2025.
Daha önce İsrail’deki savaşla ilgili yazım: İsrail’in “teknoloji ve insan" ikilemi, 13 Ekim 2023.
Microsoft ve OpenAI arasındaki ipler geriliyor
🤯Dijital Kodamanlar
2019 yılında Microsoft ve OpenAI arasında başlayan iş birliği şu sıralar mahkemeye taşınacak aşamaya gelmiş durumda. Bunun bir nedeni de iki şirketin yapay zekâ alanında hem işbirliği içerisinde olması hem de dolaylı olarak rekabet etmesi.
OpenAI, kâr amacı gütmeyen bir yapıdan kâr amacı güden bir yapıya dönüşmeye çalışıyor. Bunun için de Microsoft’un onayı gerekiyor. Fakat ikili arasında, OpenAI’ın yeniden yapılanması sonrası nasıl bir ilişki tesis edilmesi gerektiği noktasında anlaşmazlık var. Bu konuda önemli bir başlık da Microsoft’un kâr amacı güden şirketten alacağı pay.
Bir diğer sıkıntı ise OpenAI’ın Windsurf yazılım şirketini 3 milyar dolara satın alması. Bu konuda Microsoft’un OpenAI’a erişimine benzer bir erişimi Windsurf için de istemesi ipleri germiş durumda. Aynı zamanda Microsoft’un Github Copilot uygulaması ile Windsurf doğal rakip konumunda.
Öte yandan, OpenAI veri merkezi erişimi için Microsoft’un kucağına oturmuş durumda. Bu konuda Microsoft vb şirketlerin kilit rolünü geçen hafta bültende yazmıştım.
OpenAI ve Microsoft arasındaki müzakereler tıkanmış durumda. OpenAI’ın şu sıralar düşündüğü çözüm ise Microsoft’u rekabetin ihlali suçlaması ile Amerikan rekabet otoritesine (FTC) şikayet etmeyi bile düşünmesi. Zira, Aralık ayında yeni bir fonlama turuna çıkacak ve şirketin kâr amaçlı bir yapıya dönüşmesi alınacak yatırım için önemli. Peki, OpenAI bunu nasıl yapacak:
Microsoft’un OpenAI’ daha önceki 13 milyar dolarlık yatırımı “satın alma” gibi görünmese bile verdiğimiz haklar açısından satın almaydı, diyebilir.
Teknoloji dünyasında bu satın almalara izin verilme hikayesi son zamanlarda iyice karışmış durumda. M. G. Siegler, ABD’de bir şirket bir uzay startapını satın alırken rekabet izinleri almamak için sadece CTO ve ekibini transfer etme hikâyesinden bahisle bu tarz yatırım adımlarını “ac-quisition” (satın alma) yerine “hack-qusition” olarak tanımlıyor.
Peki, Startap nedir? Eskiden bu işin en büyük gurusu olan Steve Blank şöyle diyor:
Startap, tekrarlanabilir ve ölçeklenebilir bir iş modeli aramak üzere tasarlanmış geçici bir organizasyondur.
Organizasyon deyince en önemli unsurunun insan olduğu ortada. İnsanları çıkarınca da geriye bir şey kalmıyor. Oysa tüm ticaret hukuku gibi rekabet hukuku da sanayi çağına göre yazılmış.
Satın alma deyince hâlâ makinelerin, tesislerin veya fikri mülkiyetlerin satın alınmasını anlıyoruz.
OpenAI’da 2023 Kasım’ında yönetim kurulu Sam Altman’ı görevden alıp çalışanlar “Sam yoksa biz de yokuz” deyince, şirketin esas varlığının kim olduğu anlaşılmış, yönetim kurulu istifa etmiş ve Sam göreve dönmüştü.
Öte yandan, çalışanların da istedikleri yerde çalışma hakkı var. Angarya yasak. Hatta Türkiye de dahil birçok yerde rekabet otoriteleri çalışanları transfer etmemeye yönelik anlaşmaları da rekabet ihlali sayıyor.
Yani aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık… Bakalım bu tartışmalar nasıl çözülecek?
Haber sitelerinin başı yapay zekâ ve sosyal medya ile dertte
📥 Haftanın Dosyası
Düzenli olarak Oxford Universitesi bünyesinde bulunan Reuters Institute for the Study of Journalism (RISJ) tarafından hazırlanan dijital medya raporunu bültenimizde incelemeye çalışıyoruz.
Bu seneki raporun önemli bulgularından biri de geleneksel haber kaynaklarının etkileri giderek zayıflarken kamuoyu nezdinde ciddi bir güvenilirlik sorunu yaşamaları. Ama bu analitik haberciliğe dönük talebin artması önünde bir engel değil.
İnternet sitelerine talep 2013’ten beri düşmeye devam etse habere erişim açısından 2022 yılından beri üç ana alternatifin öne çıktığı görülüyor: yapay zekâ botları, sosyal medya platformları ve video paylaşım ağları.
Video platformları, sosyal medya kanalları veya podcastlar üzerinden görüşlerini paylaşan yorumcuların ve influencerların (internet ünlüleri) kamuoyunu şekillendirmede etkileri giderek artıyor.
Yeni eğilimlerdeki değişim sadece haber siteleri için bir sorun değil. Aynı zamanda arama motorları üzerinden yapılan haber taramalarında da bir azalmaya işaret ediyor.
Burada ilgi çekici bulgulardan biri de yapay zekâ botlarının habere ulaşmada tercih edilir olmaya başlaması.
Türkiye’de de internet haberciliği konusunda Google’ın algoritmasındaki değişimle beraber haber sitelerinin reytinginde düşüş olduğuna dair şikayetler bu sene çok fazla dile getirilmişti.
Hatta okur kaybı nedeniyle gelirleri düşen bazı haber siteleri faaliyetlerine son vermek durumunda kalmıştı.
WSJ’in analizine göre ise mesele sadece algoritma meselesi değil. Google’ın kullanıma açtığı AI Overviews ve AI Mode gibi yeni uygulamalar, Google’ı da bir arama motorundan çok sorulara cevap veren bir uygulamaya dönüştürüyor.
Büyük dil modelleri ve yapay zekâ botları daha fazla kullanıldıkça arama motorları gibi bu mecralar da reklam açısından daha cazip olmaya başlayacak. Bu nedenle de haber kanallarının içeriklerinin yapay zekâ uygulamalarında kullanıcının önüne gelen çıktılarda olması, kullanıcı trafiğinin yönlendirilmesinde önemli olacak.
Türkiye’de de Onedio, aynen web sitesi optimizasyonunda olduğu gibi ChatGPT, Gemini, Claude, Perplexity gibi mecralarda yapılan aramaların sonuçlarında belli markaları veya ürünleri öne çıkaracak bir çözüm geliştirmeyi başarmış ve yakında kullanıma sunacakmış. İlgililerine duyurulur!
Google Deepmind’ın üst yönetiminde bir Türk
🗞️ Haftanın Haberi
ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü mezunu ve Deepmind’ın CTO’su Koray Kavukcuoğlu Google’da kıdemli Başkan Yardımcısı oldu. Kavukcuoğlu doğrudan CEO Sundar Pichai’ye bağlı çalışacak.
Özgeçmişine bakınca, Kavukcuoğlu ODTÜ’den mezun olduktan sonra bir süre Roketsan’da çalışmış ve sonrasında akademik kariyerine ve profesyonel hayatına ABD’de devam etmiş. 2012’den bu yana da Demis Hasabis’in CEO’su olduğu Google tarafından 2014 yılında satın alınan Deepmind’a çalışmalarını sürdürmüş.
Bu arada Deepmind CEO’su Hasabis’in babası Kıbrıslı Rum, annesi ise Singapurlu.
Bitirirken…
Malumunuz yaz geldi ve her yıl olduğu gibi bu sene de Ağustos sonuna kadar bültenimizi iki haftada bir yayımlayacağız. O nedenle haftaya ara veriyoruz ve bir sonraki sayımız 3 Temmuz’da e-posta kutunuzda olacak.
Şimdiden iyi tatiller!
Her Cuma sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum. Esas işim olan Ussal Danışmanlık isimli danışmanlık şirketimde, irili ufaklı teknoloji şirketlerine kamu ile ilişkiler konusunda hizmet veriyorum.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
🔗 Linkedin: @ussal
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🎧 Global İşler+ Podcast: Apple, Spotify
🎙️ 4x4 Podcast: Spotify
Değerli hocam emeğinize sağlık. Çok teşekkür ederim. İyi tatiller