No.51
Her hafta Çarşamba sabahı çıkan Global İşler+ Bülteni’nde teknoloji, toplum ve politikanın kesişiminde dünyada olup bitenlere bakıyor, Türkiye’de olanları anlamaya çalışıyoruz.
Bu hafta ağırlık fintek konularında ve Asya’da. Önce Dijital TL hakkındaki köşe yazım var. Sonra Çin ve Kore’deki son gelişmeleri değerlendireceğiz. Çin ile ilgili bir de video çektim. Umarım hoşunuza gider.
Dijital TL ve sorulacak 4 temel soru
📝 “Global İşler”:
Merkez Bankamız Dijital TL çalışmalarına başladı. Bu süreçte sorulacak 4 temel soru var.
Mevduat toplayıp kredi vererek para kazanan bankalar ne olacak ❓
Krediyi kim verecek ❓
Gizlilik nasıl korunacak ❓
Dolarizasyon aratacak mı ❓
Bu hafta Dünya Gazetesi’nde yazdım.
Dünyada ilk ve en etkin merkez bankası dijital para uygulamalarının, devletin vatandaşı takip etmeye en çok önem verdiği ülkelerden Çin’de çıktığına şaşmamak lazım. Küçük işlemler için gizlilik kuralları önerilse de konu kara paranın aklanmasının önlenmesine gelince, bu kuralların hızla kaldırılacağını şimdiden öngörebiliriz.
Gelin bakalım Çin’de teknoloji dünyası ile devletin etkileşiminde başka neler oluyor.
Çin Komünist Partisi vs Dijital Kodamanlar
🔗 Haftanın Dosyası:
Bildiğiniz gibi Çin teknoloji dünyasını yakından takip ediyoruz. Çin’de son 3 ay hem mahkeme/kurul kararları hem de yeni regülasyonlar açısından çok hareketli geçti. Bu zamana kadar bültenlerimizde bahsettiğimiz içerikleri ve yakın zamandaki gelişmeleri toparladık.
20 Ağustos’ta kongreden geçen ve 1 Ekim’de yürürlüğe girecek olan yeni veri koruma yasasından (PIPL) 48. bültemizde bahsetmiştik. Konu veri koruma yasası olunca tabii ilk iş GDPR ile karşılaştırılır. Uzmanlar PIPL’in GDPR’a kıyasen daha genel prensiplerden söz eden bir çerçeve yasa olduğunu söylüyor. Bu yasa Çin’deki dijital kodamanların pazar gücünü olumsuz etkileyebilir.
27 Ağustos’ta ise Çin’in siberuzay otoritesi öneri algoritmaları hakkında bir taslak duyurdu. Taslak kullanıcıların internet bağımlılığını azaltma amacı taşıyor. Kullanıcıların dikkatini çeken içerikleri sürekli sağlayarak platformda uzun süre kalmasını sağlayan algoritmalar artık kullanıcıların da kontrolünde olacak. Kullanıcılara platformun kendilerine atadığı etiketleri görme ve düzenleme olanağı sağlayacak ancak özel sektör şirketleri için öngörülen bu durum devlet kurumları için geçerli olmayacak.
1 Eylül’de Çin’de bulunan uluslararası ve yerel şirketlere uygulanacak olan Çin’in Veri Güvenliği Yasası (DSL) yürürlüğe girdi. Şirketlerin ve araştırmacıların yazılım açıkları hakkındaki bilgileri Çin hükümetine açıklamalarını gerektiren yasa hükmü yabancı özellikle ABD menşeli oluşumlar için siber güvenlik endişesi yaratıyor.
PingWest bülteni, Şubat 2021’den başlayarak Çin’deki teknoloji kısıtlamalarına yönelik zaman çizelgesi hazırlamış: Timeline: China's tech crackdown 2021. Biz de 42. bültenimizde Çin Komünist Partisi teknoloji dosyası yayımlamıştık.
ABD’den iki düşünce kuruluşunun yeni yayınlarındaki perspektiflerine bakalım:
Georgetown Center for Security and Emerging Technology Strateji Direktörü Helen Toner, Çin'in yerli teknoloji şirketlerine yönelik baskısıyla ilgili bir makale sonrası Brendan Bordelon'a verdiği görüş de Çin’i anlamak için önemli.
Brookings Institution’ın Çin'in eylemleri, AB'nin Dijital Piyasalar Yasası ve Dijital Hizmetler Yasası’ndaki gibi piyasa gözetim politika önerilerinin çoğunu benimsemeleri nedeniyle “ilerici ama otokratik” (“progressively autocratic”) olarak tanımlanabildiği yorumu: China’s new regulation of platforms: a message for American policymakers
İki kitap önerisi:
Yazarı, Beijing havaalanı inşaatının müteahidi olan bu kitap ise otoriter ülkelerde devlet iş yapma üzerine odaklanıyor. Şimdi kendisi Londra'da, iş ortağı ve karısı ise dört yıldır kayıp. Red Roulette: An Insider's Story of Wealth, Power, Corruption, and Vengeance in Today's China
“AI Superpowers: China, Silicon Valley, And The New World Order” kitabını okumalısınız.
İki tane de eski köşe yazısı:
Güven hocanın Temmuz ayında yazdığı bu yazı da tamamlayıcı : Learning how to swim: China vs Turkey
Ve tabii teknoloji devlerine en kararlı müdahalenin ABD’den değil Çin’den geleceğini Ocak ayında 2021 tahminlerimde yazmıştım.
Kripto dünyası
🗞 Haftanın Haberi:
Kore’nin fnansal regülatörü Finansal Hizmetler Komisyonu, ülkedeki yabancı ve yerel borsaların yasal işlem platformları olması için lisans zorunluluğu getirmişti. Bu lisans, borsaların kara para aklama ve müşterini tanı standartları için yerel bankalarla anlaşmalarını gerektiyor. Bunun için son tarih 24 Eylül ama şartları karşılayan yalnızca 4 platform var.
Ülkedeki kripto toplam işlem hacminin yüzde 90'ından fazlasını oluşturan dört büyük borsa (Upbit, Bithumb, Korbit ve Coinone) zaten lisans aldığı için yerel bankalar küçük borsalarla uğraşmak istemiyor.
Yukarıda dijital merkez bankası parası için yazdığım gibi, kara para aklama düzenlemeleri ile inovasyon veya özel hayatın korunması kapıştığında, kazanan hep kara paranın aklanması. Kripto işi bankaların uyum birimlerine bırakıldığında sonuç genelde yerleşik oyuncuların korunması oluyor. Kara para konusunda kriptoya bu kadar bakılırken, bavullar ve özel uçaklarla taşınan nakit ne olacak?
Kore’den bir ayda Google’a ikinci darbe
🤯 Dijital Kodamanlar Köşesi:
Geçen haftaki bültenimizde bahsetmiştik; Kore, Apple ve Google’ın komisyon çakallıklarına son vermek için büyük bir adım atmıştı. Şimdi Kore’den Google’a ikinci darbe geldi. Bildiğiniz üzere iOS işletim sistemi Android’e göre çok daha muhafazakar. Android, sistem geliştiricilerinin yeniliklerine daha açık, bu sayede Google’ın rakipleri tarafından da Android işletim sisteminin değiştiririlerek kullanılabiliniyor.
2013 yılında Samsung modifiye edilmiş bir işletim sistemi kullanan akıllı saat üretmişti. Fakat Google'ın bunun anlaşmanın ihlali olduğunu söylemesinin ardından Samsung başka bir işletim sistemine geçmişti.
Google akıllı telefon üreticilerine "parçalanma karşıtı anlaşma (AFA)" imzalamalarını şart koşmuş, bu da Android’i modifiye ederek kullanmalarını engelliyor.
Kore rekabet otoritesi 2016’dan bu yana sürdürdüğü soruşturmayı sonuçlandırdı. Rekabet otoritesi, Google’ın mobil işletim sistemleri ve uygulama pazarlarındaki piyasa hakimiyetini kötüye kullandığı iddiasıyla Google’a 177 milyon dolar para cezası kesildi.
Düzeltme
Geçen haftanın bülteninde “Amazon’un ABD’de depo işçisi çalıştırdığı ücrete Kenya’da trol çalıştırabiliyorsunuz.” demiştim. Saatlik ücretle günlük ücreti karıştırmışım. Amazon’un depo işçilerine saatte verdiği para ile Kenya’da bir gün trol çalıştırabiliyorsunuz. Hizmet sektöründe ülkeler arası maliyet farklarının bir örneği daha!
Hatayı fark eden Erhan Erkut hocamıza teşekkürler. Demek bülteni okuyanlar da varmış!
Bu bülteni Nesibe Kırış ile beraber hazırlıyoruz.
Bu bülten size iletildiyse lütfen Substack üzerinden üye olun! Ussal.substack.com
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
📝 Medium: Ussal Şahbaz
❗️Telegram: Global İşler
🔗Web: ussal.net
Okuyoruz Ussal merak etme sen sen devam et