Global İşler+ 2024/27
🌍 Savunma Sanayii & Askeri Planlamada Yeni Trendler, 🚫 Sosyal Medyada İfade Hürriyeti
No.174 — 2024/27
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Her Cuma sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum. Esas işim olan Ussal Danışmanlık isimli danışmanlık şirketimde, irili ufaklı teknoloji şirketlerine kamu ile ilişkiler konusunda hizmet veriyorum.
Son iki haftada aramıza katılan 28 okurumuza hoşgeldiniz diyoruz! Böylece 8.230 okura ulaştık!
Tüm okurlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun! Yıllardır yaptığımız üzere, bu 30 Ağustos’ta da konusuyla konuk editörümüz Dr. Can Kasapoğlu (Hudson Enstitüsü Kıdemli Analisti) bizi kırmadı ve savunma teknolojilerinde son trendler konusunda özel sayımızı hazırladı. Kendisine teşekkür ediyoruz. Bültenimizin sonunda da Telegram’ın sahibi Pavel Durov’un göz altına alınmasından Elon Musk’ın yeni tvitlerine kadar sosyal medyada ifade hürriyetinin sınırlarını kim çizecek konulu köşe yazım var. Bu arada yaz mevsimini geride bırakıp Eylül ayında normal haftalık akışımıza geri dönüyoruz.
Keyifli okumalar!
Bölgesel çatışma ortamında savunma sanayii ve askeri planlamada yeni meydan okumalar
👋 Konuk Editör
Avrupa, Ortadoğu ve Hint-Pasifik bölgeleri başta olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında çatışmalar devam ediyor. Bölgesel anlamda tırmanan gerilimin bir sonucu olarak da savunma sanayiinde ve askeri planlamalarda önemli değişiklikler oluyor.
İnsansız hava araçları gibi robotik sistemlerin yükselişi, Hint-Pasifik bölgesinde giderek artan Çin baskısı, silah endüstrisindeki ve savunma tedarik zincirlerindeki yapısal değişiklikler ve yeni bölgesel ittifaklar, geleceğin güvenlik ve harp-harekât ortamı ile ilgili önemli ipuçları sunuyor.
Giderek karmaşıklaşan ve hızla değişen uluslararası siyasi-askeri konjonktüre dair stratejik trendlere dair yaptığımız seçkiye gelin beraber bakalım:
Dron saldırıları ve çok katmanlı hava savunma sistemleri
ABD Savunma Bakanlığı’nın drone savunma programı kapsamında iddialı saha testleri gerçekleştiriyor. Bu testlerden biri de farklı yönlerden eş zamanlı olarak farklı hızlardan taarruz eden, yaklaşık 50 İHA’yı içeren bir dron sürüsüne (drone swarm) karşı nasıl bir tedbir alınacağı ile ilgili.
İran’ın İsrail’e yaptığı dron saldırıları ve Rusya’nın Ukrayna’da kullandığı bu taktik, önümüzdeki dönemde bu tarz saldırılara karşı nasıl tedbirler alınması gerektiğine dair yetkilileri alarma geçirmiş.
Yapılan testlerde, makineli tüfekler, radar sistemleri ve jammerların da kullanıldığı sekiz farklı savunma sistemine ait prototipinin yetkinlikleri sınanmış.
Dron savunma sistemleri giderek gelişiyor. Ancak sürü halinde gerçekleştirilen senkronize taarruzlara karşı etkin çözüm ancak çok katmanlı bir hava savunma sistemi ile mümkün.
Savunma sanayiinde yeni paradoks: Maliyetleri düşürürken kriz anında ihtiyacı nasıl tedarik edebiliriz?
ABD, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan öğrenilen dersler kapsamında, savunma sanayiinin yapısı ve silah sanayiindeki endüstriyel planlamalarda yaşanan sorunları yeniden gözden geçiriyor:
Batı, bir yandan maliyetleri düşürmeye odaklanırken diğer yandan savunma sanayiinde ani üretim artışı gerektiren kriz durumlarında yetersiz kalıyor.
Mevcut model, minimum stok ve yüksek entegrasyon gerektirdiğinden ötürü, hızlı üretim artışı için gereken esnekliği sağlayamıyor.
İlk akla gelen değişim, ihtiyaç anında (just-in-time) üretim prensibinden stoklu üretime geçmek. Fakat savunma sanayiindeki düşük hacimli, hassas ve karmaşık üretimler, farklı yaklaşımları gerektiriyor.
ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından CSIS’in bu konuda yayımladığı analizde uzmanlar, savunma sanayiinde süregelen problemlerin çözülmesi için daha derin, yapısal ve stratejik değişimlerin yapılması gerektiğini savunuyor.
Söz konusu değişimlere örnek olarak üretim zincirlerindeki esnekliğin artırılması, özellikle kritik/stratejik parçalar için stoklu planlamanın uygulanması ve tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi gibi bazı yapısal reformlar vurgulanıyor.
Japonya, Çin’e karşı Batı’yla ortak hareket etmek istiyor
Önümüzdeki dönemde, Hint-Pasifik bölgesinde artan Çin tehdidi karşısında, Japonya’nın Transatlantik ve Avrupa güvenlik mimarisinde daha etkin bir rol oynayaması bekleniyor.
Süregelen Rusya-Ukrayna Savaşı, Hint-Pasifik bölgesindeki güvenlik endişelerini de artırmış ve potansiyel bir çatışma durumunda bölgesel ülkeleri yeni güvenlik güvenceleri aramaya itmiş durumda.
Tokyo, Batı’daki ve Hint-Pasifik bölgesinde savunma yeni işbirlikleri geliştirirken bir yandan da mevcut ittifaklarını güçlendirmeyi hedefliyor.
Bu ay Politico’da yayımlanan analizinde Alexander Görlach, Tokyo’nun Çin’in herhangi bir müdahelesi sonucunda bloke edilemeyecek, çok paydaşlı ve esnek ittifaklar kurmaya odaklandığını söylüyor.
ABD'nin Asya'daki müttefikleriyle geliştirdiği bu yeni güvenlik yaklaşımı, Avrupa için de bir model teşkil edebilir.
Görlach’a göre göre Japonya, Ukrayna'yı destekleyen bir politika izlerken, Avrupa ve diğer Batılı müttefiklerinden, özellikle Çin'in Tayvan üzerindeki tehditleri karşısında, benzer bir tutum izlemelerini bekliyor.
Çin’in Tayvan’ı olası ilhakının özellikle küresel deniz ticareti ve yarı iletkenlerin tedariği üzerinde stratejik etkileri olacağı muhakkak.
Bu açıdan bu riske dönük Transatlantik İttifak ve bölgesel ülkeler arasındaki işbirlikleri ve ortaklıkların önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği yakından takip edilmeli.
Sosyal medyada ifade hürriyetinin sınırını kim çizecek?
🖊 Global İşler Köşesi
Ağustos ayında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından Instagram erişime kapatılınca Türkiye’de sosya medya üzerinden özgürlüklerin sınırlarını tekrar konuşmaya başladık. Instagram bir hafta içinde tekrar erişime açıldı. Ama ardından da çevrimiçi oyun platformu Roblox erişime kapatıldı.
Geçtiğimiz hafta dijital oyun bağımlılığı ile ilgili olarak Aile Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında dijital bağımlılıkla mücadeleye yönelik bir kurul oluşturulduğunu duyurdu.
Türkiye’de yasaklar ve regülasyonlar arasında bir denge arayışında olduğumuz ve bir şekilde hızla dönüşen dijital dünyayı yönetmeye çalıştığımız ortada. Alınan tedbirler ise doğal olarak güvenlik-özgürlük ikilemi çerçevesinde yapılıyor.
Dijital dünyaya dair benzeri tartışmalar, başka ülkelerde de yapılıyor:
Temmuz sonunda Müslümanlara karşı İngiltere’de başlayan protestoların ardından güvenlik güçleri sosyal medyaya dönük hangi tedbirleri aldı? Bu tedbirlere Elon Musk nasıl tepki gösterdi?
ABD seçimlerinde sosyal medya üzerinden tartışmalarda ne var? Pandemi döneminde Amerikan hükümeti Facebook’tan nasıl bir talepte bulundu?
Son olarak Telegram’ın sahibi Durov’u sevgilisi mi yakalattı, yoksa Rus hükümeti ile sorunları olan Durov Fransa ile örtülü bir anlaşma yapıp koruma mı talep etti? Türkiye’de de son dönemde tartışılan Telegram Fransa’da neden sorun oldu?
Tüm bu başlıkları ve daha fazlasını dijital dünyada ifade hürriyeti kapsamında bugün, Ekonomi Gazetesi’ndeki köşemde tartıştım.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
🔗 Linkedin: @ussal
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🎧 Global İşler+ Podcast: Apple, Spotify