Global İşler+ 2024/2
🎓 Harvard'da İntihal Tartışmaları, 🗞️ NY Times ChatGPT'ye Karşı, 🩺 Sağlık Sektöründe Yapay Zekâ, 🥶 Yeniden Küreselleşme & Dijital Soğuk Savaş
No.150 — 2024/2
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Her Cuma sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum. Esas işim olan Ussal Danışmanlık isimli danışmanlık şirketimde, irili ufaklı teknoloji şirketlerine kamu ile ilişkiler konusunda hizmet veriyorum.
Son bir haftada aramıza katılan 72 takipçimize hoşgeldiniz diyoruz!
Bültenimize bu hafta ABD’deki “intihal” tartışmaları ve önde gelen Amerikan üniversitelerindeki rektör istifaları ile başlıyoruz. Bu konu, devam etmekte olan Gazze krizinin ABD’deki yansımalarından yalnızca biri. Ardından New York Times’ın OpenAI ve Microsoft’a açtığı davanın arka planını inceleyeceğiz. Sonrasında ise sağlık alanındaki yapay zekâ trendleri ve küresel jeopolitik dengelerdeki yeni kutuplaşmalar var.
İyi okumalar!
Harvard ve Boğaziçi rektörleri aynı kaderi paylaştı
🖊 Global İşler Köşesi
7 Ekim’de patlak veren İsrail-Hamas çatışması uzadıkça etkisi Gazze ile sınırlı kalmadı. Krizin etkileri giderek daha geniş bir coğrafyada farklı şekillerde hissediliyor. Son dönemde ABD’de yaşanan siyasi gelişmeler de bunun bir parçası. Bu krizle ilintili olarak ülkenin önde gelen üniversitelerinde Aralık ayından beri ciddi bir kriz söz konusu:
Harvard, UPenn ve MIT rektörleri 7 Ekim sonrası üniversite kampüslerinde yükselen anti-semitizm nedeniyle 5 Aralık’ta Kongre’de düzenlenen bir oturuma davet edilmişti.
Bu oturum sonrasında rektörler, yaptıkları konuşmalar üzerinden sert eleştiriye maruz kalırken, UPenn ve Harvard üniversitelerinin rektörleri istifa etmek durumunda kaldı.
İstifa edenlerden biri de 388 yıllık Harvard tarihinde üniversitenin ilk siyahi rektörü olan Claudine Gay’di.
Yılbaşının hemen ertesi günü görevinden istifa eden Gay, atandıktan kısa bir süre sonra bir gece ansızın görevinden alınan Boğaziçi Üniversitesi eski rektörü Melih Bulu ile aynı kaderi paylaştı. Her iki rektör de üniversite içi (ve dışı) şekillenen politik baskı ile karşılaşırken, iki rektörün ortak noktalarından biri de bu süreçte ortaya atılan haklarındaki “intihal” iddialarıydı.
Peki, bu olayın New York Times ve OpenAI arasındaki yeni mücadele ne alakası var? Bu sorunun cevabını merak ediyorsanız bu haftaki Ekonomi gazetesindeki makalem ilginizi çekecektir. Davaya dair detaylı bir dosya da bir sonraki bölümde yer alıyor.👇
Kahraman medya yapay zekâya karşı: New York Times, ChatGPT'ye telif davası açtı
📤 Haftanın Dosyası
Ocak ayı başında telif haklarının ihlal edildiği ve orijinal içeriklerinin izinsiz kullanıldığı gerekçesi ile New York Times, OpenAI ve Microsoft aleyhine dava açtı. Meselenin odağında ise yine bir şekilde “intihal” iddiası bulunuyor.
Aralık ayında bültenimizde Politico ve Business Insider içeriklerinin ChatGPT tarafından kullanılabilmesi için OpenAI ve Axel Springer arasında yapılan anlaşmadan bahsetmiştik. Görünen o ki, New York Times ve OpenAI benzeri bir uzlaşıya varamayınca mesele mahkemeye taşınmış.
New York Times’ın mahkemeye sunduğu dosyadan:
GPT-3’ü eğitmek için kullanılan metinlerin ağırlığına baktığımızda %16’sı kitaplardan, geri kalanlar ise internet üzerinden alınan metinlerden oluşuyor.
Sunulan dilekçeye göre 66 milyondan fazlası içerik de New York Times’tan alınmış. Kullanılan web tabanlı içerik açısından ise (common crawl) en fazla içerik sağlayan medya kuruluşu New York Times olmuş.
Yapay zekâ teknolojisi konusunda otorite isimler arasında gösterilen Andrew Ng, insanların haber kaynaklarını okuyup kendilerini eğitme hakları olduğu kadar yapay zekânın da aynı haklara sahip olması gerektiğini düşünenlerden.
Bu yönüyle bakıldığında hangi tarafın haklı olduğu konusunda ise farklı görüşler söz konusu.
Ancak, asıl mesele gazeteler tarafından önemli bir değer üretilirken, yazılı medyanın ekonomiden aldığı payın giderek azalması. Bu durum da doğrudan dijital teknolojideki dönüşüm ile ilgili.
2000 yılında Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz tarafından kurulan Initiative for Policy Dialogue tarafından Kasım 2023’te yayımlanan rapora göre gazetelerin satış ve reklam gelirleri 2000’lerden itibaren hızla geriliyor.
Rapora göre reklam üzerinden milyarlarca dolar gelir elde eden Meta ve Google ise bu gelirin önemli bir kısmını haber kaynaklarına borçlu.
Yapılan hesaplamalara göre Meta bu sayede yılda 3.8 milyar dolar elde ederken Google ise 21 milyar dolar kazanıyor. Bu gelirlerin üçte birinin medya kuruluşları ile paylaşılması ise 8-9 milyar medya sektörü için dolarlık bir kaynak anlamına geliyor.
Önümüzdeki dönemde ülkemizde bu konu, “Dijital Telif Yasası” başlığı ile gündemde olacak.
Tüm dünyada olduğu gibi ABD’de de basılı gazeteler ve televizyon kanalları pazarda hızla kan kaybederken haber kaynağı olarak çevrimiçi platformlar ve sosyal medya medya mecraları giderek daha fazla tercih ediliyor.
Türkiye’deki medya trendlerini Kasım 2022’deki bültenimizde değerlendirmiştik.
Sağlık sektöründe üretici yapay zekâ
📊 Haftanın raporu
Bain & Company, sağlık sektöründeki özel sermaye yatırımlarına dair 2024 raporunu yayımladı. Rapora göre büyük dil modelleri ve üretici yapay zekâ, önümüzdeki yıllarda sağlık sektörünü yeniden şekillendirecek:
Üretkenliğin artırılması, hasta ve tedarikçi deneyimlerinin iyileştirilmesi, daha iyi klinik sonuçlara ulaşılması, biyomedikal ve ilaç araştırmalarının hızlanması, yeni nesil tanı ekipmanlarının geliştirilmesi, idari ve bürokratik işlemlerin hızlandırılması gibi başlıklar, raporda zikredilen örneklerden sadece bir kaçı.
Rapora göre Microsoft, Google, IBM gibi geleneksel büyük şirketlerin yanı sıra Hippocratic AI ve Genesis Therapeutics gibi startaplar son dönemde sağlık alanında önemli çalışmalara imza atıyor.
Görünen o ki, bu ilgi tek taraflı da değil. Sağlık sektöründeki şirketler de teknolojik gelişmelere ayak uydurma konusunda hevesli:
2023 yılı başında üretici yapay zekâ ve sağlık sektörü hakkında ayda sadece 1-2 haber/basın bildirisi yayımlanırken Ağustos ayından itibaren bu konuda günde en az bir haber yayımlanmaya başlamış.
Daha önce bültenimizde sağlık sektöründe yapay zekâ trendlerini ve Türkiye’deki durumu ayrıca incelemiştik.
Yapay zekâ ve yeni Soğuk Savaş
🧐 Fikri Takip
Fareed Zakaria ve General Catalyst adlı girişim sermayesinin CEO’su Hemant Taneja’nın Harvard Business Review’de Eylül ayında “AI and the New Digital Cold War” başlıklı bir makalele yayımladı.
Zakaria ve Taneja, yeni bir dünya düzenine doğru ilerlediğimizi söylüyor. Yazarlar, milliyetçiliğin ve jeopolitik rekabetin daha da güçleneceği önümüzdeki dönemde yeni bir küreselleşme (re-globalization) sürecinin başlayacağını savunuyorlar:
Yeni küreselleşme süreci daha çok sermaye, daha çok sabır ve daha çok yönetişim gerektiriyor.
Teknolojik ekosistem, entegre yapısından uzaklaşıp giderek ayrışıyor: Çin ve ABD’nin temsil ettiği iki kutuplu bir düzene doğru hızla ilerliyoruz.
Bu iki kutubun öncelikleri ve savundukları değerler birbirinden farklı olacağı için diğer devletlerin hangi kutupta yer alacağına karar vermesi gerekiyor. Zira iktisadi olarak oldukça güçlü bir rekabet başlıyor.
Yapay zekâ alanında yapılan harcamaların büyüklüğü, Türkiye gibi ülkelerin tek başına altından kalkması mümkün olmayan kaynak ihtiyacını ortaya koyuyor. Fakat mesele sadece kaynak ile sınırlı değil. Türkiye’nin kendine has önemli avantajları söz konusu.
Bu konuya dair görüşlerimi Aralık ayında “Teknolojide dünya nereye gidiyor, Türkiye ne yapmalı? Politika önerileri” başlığı altında paylaşmıştım.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
🔗 Linkedin: @ussal
📝 Medium: Ussal Şahbaz