No.123 — 2023/19
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Her Perşembe sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum.
Bu hafta herkes seçime odaklıydı. Yine de aramıza katılan 10 okurumuza hoşgeldiniz diyoruz! Dünyada olup biteni kaçırmak istemiyorsanız, keyifli okumalar!
Elon Musk/Twitter
Fikri takip
Elon Musk, Twitter’ı aldığından beri çeşitli devletlerin engelleme taleplerine uyumu %50 artmış.
Elon Musk’ın Tesla ve SpaceX gibi diğer işlerini yürütmek için, Twitter’ın bu tip taleplere olumlu yaklaşmak zorunda kalacağını Kasım ayında yazmıştım.
Bu hafta seçimler öncesi Twitter, Türkiye’den gelen engelleme taleplerini yerine getirmesiyle gündeme gelmişti. Hatta Elon Musk bu konuda gazeteci Matt Yglesias ile atıştı.
AB ve yapay zekâ regülasyonları
📤 Haftanın Dosyası
Geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu’nda ilgili komiteler Yapay Zekâ düzenlemesinin (AI Act) güncellenmiş versiyonunu onayladı.
AB’nin başlattığı süreci özel kılan şey, bu metnin küresel ölçekte yapay zekâ konusundaki ilk düzenleme olacak olması.
Hazırlanan taslağın Haziran ayında Avrupa Parlamentosu’nda oylanması bekleniyor. Sonrasında Komisyon, Konsey ve Parlamento arasındaki diyalog sorunsuz işlerse yasanın 2024 başında yürürlüğe girmesi muhtemel.
Düzenlemede yapay zekâ kavramı yeniden tanımlanarak makine öğrenmesi ve derin öğrenme teknolojilerine odaklanıldı. Bu sayede eskiden tanımın çok geniş olduğuna dair eleştiri de göz önünde bulundurularak yeni tanımda OECD’nin tanımına oldukça yakın bir çerçeve çizildi (bu konuda tartışmalarla ilgili düşünce kuruluşu CEPS’in makalesi: What’s in a Name: Getting the definition of Artificial Intelligence right in the EU’s AI Act):
‘artificial intelligence system’ (AI system) means a machine-based system that is designed to operate with varying levels of autonomy and that can, for explicit or implicit objectives, generate outputs such as predictions, recommendations, or decisions that influence physical or virtual environments.
AB Yapay Zekâ düzenlemsinde risk temelli bir anlayış benimsenmiş (Bkz. Global İşler No.74-2022/11):
Belirlenen dört risk kategorisi şunlar: kabul edilemez risk, yüksek risk, sınırlı risk, minimal risksiz veya risksiz. Son metinde de risk arttıkça yasaklamaya varacak şekilde daha sert müeyyideler öngörülüyor.
Buna ek olarak, komitede eklenen hükümlerin ardından ortaya çıkan metinde, GPT gibi üretici yapay zekâ teknolojileri (generative AI) yüksek risk kategorisinde yer almasa da daha sıkı düzenlemelere tabi tutuldu. Buna göre veri yönetişimini, telif hakları ve kalşite yönetimini merkeze alan bir yaklaşım benimsendi.
Komisyonun hazırladığı taslak üzerinde yapılan en önemli değişikliklerden biri de kamusal alanda yapay zekânın kullanılmasına getirilen sınırlama ve yasaklar:
Özellikle yapay zekâ teknolojisinin gerçek zamanlı biyometrik yüz tanıma, duygu tanımlama vb. amaçlarla kullanılması yasaklandı.
Ancak gerekli hukuki izinler alındıktan sonra bir suçun araştırılması ve kovuşturulması için gerçek zamanlı olmayacak şekilde kullanılmasına izin verildi.
Diğer bir ifade ile Tom Cruise’un 2002 yılında “Azınlık Raporu” filminde gösterilen önleyici polislik teknolojisinde önemli bir aşama kaydedilmiş olsa da bu teknolojinin şimdilik kullanılmasına izin çıkmadı.
AB’nin bir amacı da bu düzenlemeyle “Brüksel etkisi”ni ve AB’nin dönüştürücü gücünü öne çıkarmak. Türkiye gibi AB’deki düzenlemeleri takip eden ülkeler için bu oldukça önemli.
Gerçi bazen Brüksel etkisi ters de tepebiliyor. Mesela geçen hafta Google’ın çıkardığı, 180 ülkede hizmet veren yapay zekâ kullanan arama motoru BARD, Avrupa Birliği’nde kullanıma kapalı (gerekçe henüz yürürlüğe girmeyen AI Act değil, veri mahremiyeti düzenlemeleri)
Brüksel etkisini hakkında daha fazla bilgi edinmek ve dijital yönetişim konusundaki son tartışmalar hakkında fikir sahibi olmak için Mark Dempsey ve arkadaşlarının Oxford Handbook of AI kitabında yayımlanan Transnational Digital Governance and Its Impact on Artificial Intelligence başlıklı makalesine göz atabilirsiniz.
Çin’de devam eden yapay zekâ düzenlemeleri ile ilgili çalışmalara Nisan ayındaki bültenimizde yer vermiştik. Bir sonraki dosyamızda ABD’deki tartışmalara değineceğiz.
Belgesel: Çip duvarları
📽️ Haftanın Videosu
Mehmet Kıvanç'ın hazırladığı, Burak Dıvarcı’nın yönetmenliğini yaptığı Çip Duvarları isimli belgeselde küresel ölçekte devam eden çip savaşaları farklı boyutlarıyla konunun uzmanlarınca ele alınmış. Bence oldukça güzel de bir iş çıkmış. Belgeselde beni de görebilirsiniz. 🤓
Ekim 2022’deki bültenimizde Çin ve ABD arasında devam eden çip gerilimini ayrıca ele almıştık.
Dünyada en az göç edilmek istenen ülkede neden bu kadar çok göçmen var?
🖊 Global İşler Köşesi
Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri 14 Mayıs’ta yapıldı. Seçimin sürprizlerinden biri ise göç meselesini merkeze alan bir partinin desteklediği adayın %5’in üzerinde oy alarak seçimlerin ikinci tura kalmasında belirleyici rol oynamasıydı.
Seçim sonuçlarına baktığımızda Türkiye’de milliyetçiliğin, güvenlik kaygıları ve mülteci karşıtlığı ile harmanlanarak yükselişe geçtiğini ve seçmen davranışlarını şekillendiren önemli bir faktör olduğunu bir kez daha gördük.
Hatta ikinci turda ATA İttifakı’nın adayı Sinan Ogan, destekleyeceği ittifak adayı için beş maddelik bir listeyi şart koşarken bunlardan birinin demültecilerin evlerine gönderimesi olduğunu söyledi.
Görünen o ki, son on yılda sadece transit ülke değil, aynı zamanda bir durak haline gelen Türkiye’de mülteci meselesi önümüzdeki yıllarda da siyaseti şekillendirmeye devam edecek. Ben de seçimden sonra gündemimizde üst sıralarda kalmaya devam edecek bu konuyu geçtiğimiz hafta Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi’ndeki köşemde ele aldım ve şu sorulara yanı aradım:
Milyonlarca mülteci evlerine geri döner mi?
Mülteciler neden Türkiye’ye geliyor?
Türkiye mülteci sorununa nasıl yaklaşmalı?
Kiralar ve ev fiyatları neden astronomik seviyede?
🎤 Global İşler Podcast
Bu hafta Global İşler’de Türkiye’de önemli bir sorun haline gelen konut kiralarını ele aldım. Bu konuyu, dünyadaki emlak trendleri ve kalkınma politikaları perspektifinden tartışmaya çalıştım ve şu sorulara yanıt aradım:
Dünyada kiralar ve ev fiyatları ne durumda?
Artan kiralar şehirlerimizi ve inovasyonu öldürür mü?
Suçlu kim? Düşük faiz mi yabancılar mı imar planları mı?
Hem aile düzenini hem park sorununu çözen imar planı ile kiralar düşük tutulabilir mi?
Bitirirken
Bu hafta sürükleyici bir hikaye okumak isterseniz New Yorker’daki “Security Breach” başlıklı bu yazıyı öneririm. Kokain kaçakçılarının şifreli mesajlaşma uygulamalarını nasıl kullandığını, bu uygulamalarla oluşan yeni güven ortamında etnik networklerin nasıl dönüştüğünü, sonunda Avrupa polisinin kendi uygulamasını yazıp mafyayı nasıl kandırıp takip ettiğini anlatıyor. İçinde tabii ki tanıdık isimler de var. Hikayenin çoğu da mafya liderleri için Türkiye’den popüler kaçış yeri Karadağ’da geçiyor.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🔗Web: ussal.net