Global İşler+ 2023/18
🇹🇷Friendshoring ve yabancı yatırım, 🌎Salıncak Devletler, 🤖Yapay Zekâ çağının ağır işçileri
No.122 — 2023/18
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Her Perşembe sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum.
Her hafta olduğu gibi bu hafta da aramıza katılan 140 yeni okurumuza merhaba diyerek başlıyoruz.
Bu hafta tedarik zincirleri ve teknolojide ortaya çıkan uluslararası yakınlıklara odaklanacağız. Türkiye hâlâ Batı ittifakı ile beraber mi? Sonra yine ChatGPT hakkında konuşuyoruz. Bu kez haberler Kenya ve Çin’den. Sonda da sürpriz köşe yazısı var.
Türkiye’ye 300 milyar dolar nasıl gelir?
🖊 Global İşler Köşesi - 1
Seçim kampanyasında tartışılan konulardan biri de yurtdışından kimin ne kadar para bulacağı. Zira Türkiye ekonomisinin sahip olduğu finansal kaynaklar, tek başına, güçlü bir büyüme performansı yakalamak için yeterli değil. Bu nedenle de son kırk yıldır doğrudan yabancı sermaye yatırımları Türkiye’nin büyüme öyküsünün ana unsurlarından biri oldu. Eskiden yabancı sermaye yatırımlarının ana kaygısı kârlılıktı. Ama artık dinamikler değişti:
Artık dayanıklılık önemli bir parametre. COVID pandemisi sonrası lojistik zinciri yeniden şekilleniyor. Öte yandan Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş, Batı ittifakını bazı politikalarını gözden geçirmeye zorluyor.
Bu açıdan yeni popüler kavram friendshoring: Önümüzdeki dönemde Batı, Çin’in yüksek teknolojili ürünler konusunda artan ağırlığını, Batılı şirketlerin Çin’de yaptığı üretimin bir kısmını kendi topraklarına veya müttefik olduğu ülkelere kaydrarak dengelemiyi planlıyor.
Peki, bu fotoğrafta Türkiye pastadan nasıl pay alır veya alabilir mi? Bu konuyu Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi’ndeki köşemde tartıştım.
“The New American Foreign Policy of Technology” - ABD’nin tedarik zinciri yerlileşmesi politikalarını özetleyen GMF raporu
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan’ın imzaladığı Beyaz Saray’ın son tedarik zinciri raporu.
Ayrıca bu başlık ilginizi çektiyse, geçtiğimiz yıl off-shoring, re-shoring ve friend-shoring kavramlarını ele aldığım yazıma da bakabilirsiniz.
Salıncak devletler (swing states)
📊 Haftanın Raporu
Mayıs ayı başında küresel ölçekte önde gelen düşünce kuruluşları arasında yer alan German Marshall Fund (GMF) yeni bir rapor yayınladı. Rapor, uluslararası siyasette belli kaldıraçlara sahip olan ama uluslararası işbirliği konusunda bir büyük güce bağlı kalmadan hareket eden ülkeleri ele almış.
Çalışmada incelenen her bir ülkeninin farklı konularda hangi büyük güçlere yakınlığı incelenmiş. Biz de teknoloji alanındaki tercihleri kıyasladık.
Türkiye (hâlâ) Avrupa Birliği’ne yakın. İkinci tercihi ise ABD. Geçtiğimiz hafta paylaştığımız IFRI raporunda da benzer sonuçlara ulaşmıştık.
Bu sene G20’nin başkanlığını yapacak olan Hindistan’ın ise Çin ile rekabeti grafiğe yansımış ve özellikle ABD ile çok yakın bir ilişki kurduğu gözlemleniyor.
Not: Teknoloji konusunda rapor üç ana başlığa göre puanlama yapmış: Altyapı, siber güvenlik, havacılık ve uzay teknolojileri. Savunma sanayi alanındaki alımlar ve üretimler ise teknoloji değil “güvenlik” başlığı altında ele alınmış.
Raporun özü şu: Artık otoriter ve demokratik dünya ayrımı anlamını yitirmeye başladı. Orta ölçekli ülkeler farklı alanlarda (teknonoji dışında incelenen alanlar güvenlik, ekonomi ve ticaret, ve uluslararası düzen) işine gelince Batı ile işine gelince Rusya ve Çin ile yakınlaşabiliyor.
ChatGPT Kenyalıların ekmeği ile oynuyor
🗞 Haftanın Haberi
Bir zamanlar ABD’li öğrencilerin ödevini yazarak geçimini sağlayan Kenya’lı freelance yazarlar bugünlerde azalan talepten şikayetçi. Study.com’un 100 eğitmen ve 1000 öğrenci ile yaptığı bir ankete göre öğrencilerin %89’u ChatGPT’yi ödevlerini hazırlarken kullanıyor. Bir çoğu ise evden girdikleri sınavlarda ChatGPT’den faydalanmış.
Öğrenciler açısından ChatGPT ile hızlıca sonuca ulaşmak mümkün olunca, Kenya’da geçim kaynağı haline gelen ödev yazma sektörü bu işten olumsuz etkilenmiş.
Yine de 2014 yılından beri ödev yazarak geçimini sağlayan John Kamau sektörün ölmeyeceğini, ChatGPT’yi kullanmayı başaran sektör çalışanlarının bu işten avantajlı bile çıkabileceğini savunuyor.
Benzer şekilde ChatGPT’nin Türkiye’deki tez yazım sektörünü etkileyeceğine dair görüşlerimi Aralık ayında Sahte tez yazımı sektörüne yapay zeka darbesi başlıklı yazımda yazmıştım.
Geçtiğimiz ay Jeffrey Ding ve Jenny W. Xiao, Center for Governance AI’da, Çin’de geliştirilmekte olan büyük ölçekli önceden eğitilmiş 26 yapay zekâ platformu üzerine oldukça ilginç bulguların yer aldığı bir çalışmayı yayınladı. Görünen o ki, yapay zekâ platformlarının eğitilmesi için gereken veri etiketleme işlemi için Çin’de yeni bir sektör ortaya çıkmış.
Özellikle kasabalarda giderlerin düşük olması nedeniyle ciddi bir istihdam oluşmaya başlamı. Öyle ki, 1000 bilgisayarda 800 veri etiketlemesi yapan yapay zekâ eğitmeninin çalıştığı laboratuvarlardan bahsediliyor.
Çin özelinde, başlangıçta yarı zamanlı işçilerin istihdam edildiği bu sektörde bizdeki çağrı merkezleri (call center) gibi bugün artık tam zamanlı eleman çalıştıran kurumsal şirketler ortaya çıkmış.
Sizce bu işler yeni bir bölgesel kalkınma paradigması mı, yoksa ChatGPT çağının paryaları mı?
ChatGPT: Global Trendler ve Türkiye
🎤 Global İşler Podcast
Bu hafta Global İşler+ podcast yayınında ChatGPT ile ilgili yeni gelişmeleri, akademik çalışmaları ve yasakları değerlendirdim ve aşağıdaki sorulara cevap aradım:
Yerli ve milli ChatGPT olur mu?
İtalya neden ChatGPT’yi yasakladı, neden serbest bıraktı?
ChatGPT düşük yeteneklililerin verimliliğini artırıyor, bu Türkiye için fırsat mı?
Ankara: Avrupa’da en az uluslararası uçuşun yapıldığı dördüncü büyük şehir
🖊 Global İşler Köşesi - 2
Avrupa’nın en büyük dördüncü şehri olan Ankara’dan yurtdışına uçmak isteyenlerin ne yazık ki, pek fazla direkt uçuş şansı bulunmuyor. Durup duruken bu da nereden çıktı diye düşünenler olabilir:
Ankara öyle alelade bir şehir de değil. Büyük bir nüfusa sahip olmanın yanı sıra akademik anlamda güçlü üniversitelerin olduğu, Türkiye’nin pek çok önemli teknoloji şirketine de ev sahipliği bir şehir. Bu kapasitesini ise önümüzdeki dönemde daha da artırma potansiyeline sahip.
Fakat teknoloji alanında ileri gitmek için kurulacak networkler sahip olduğunuz kapasite kadar önemli. Bunun için de mobilizasyonun kolay hale getirilmesi gerekiyor. Bu konuyu geçtiğimiz hafta köşemde tartıştım.
Bu yazıyı yazarken de uçuşlar ve inovasyon arasındaki ilişki hakkında son dönemde yapılan güzel akademik çalışmalardan birinden faydalandım: Innovation on Wings: Nonstop Flights and Firm Innovation in the Global Context
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🔗Web: ussal.net