Global İşler+ 2023/16
👅Yapay Zekâ Dil Modelleri, 🇨🇳Çin & Yapay Zekâ, 🇫🇷Fransa'da Startap Skandalı
No.120 — 2023/16
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Her Perşembe sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum.
Bu hafta aramıza katılan 76 okurumuza hoşgeldiniz diyoruz!
ChatGPT neden İngilizce yazarken Türkçe’den daha başarılı? Bu soruya cevap verdikten sonra, üç haftalık tefrika halinde yayınlayacağımız yapay zeka politikaları analizinde bu hafta Çin var. Sonra dünyadan yeni startap skandalları ile devam ediyoruz. Keyifli okumalar!
Yapay zekâ dil modellerini geliştirmek için sadece iyi yazılımcılar yetmez, müktesebatınız da önemli!
📊 Haftanın Grafiği
OECD, ChatGPT gibi yapay zekâ dil modellerinin teknolojik, sosyo-ekonomik ve siyasi mülahazaları üzerine Mart 2023’te yeni bir rapor yayınladı. Yapay zekânın herhangi bir dilde eğitilmesi için o dilin kullanıldığı kaynaklara erişimi oldukça önemli. Ne kadar fazla kaynağa erişim sağlanabilirse yapay zekâ sahip olduğu istatistik ve algoritma altyapısı ile daha hızlı öğrenebiliyor. Rapora göre en avantajlı dil tabi ki de İngilizce.
İngilizce olarak var olan veri tabanları, kütüphaneler, veya kaynaklar en çok kullanılan 20 dil arasında var olan bilginin %38’ini oluştururken, İnglizce’yi %5 ile Almanca takip ediyor.
Türkçe ise %2.8 gibi bir paya sahip ve ne yazık ki ilk onda yer alamıyor.
Çin ve yapay zekâ regülasyonları
📤 Haftanın Dosyası
OpenAI, ChatGPT’nin Çin’de kullanımını engellemiş durumda. Ancak, Çinli bir vatandaş bir yolunu bulup Hangzhou kentinde trafik kısıtlamalarına dair düzenlemelerin kaldırıldığına dair ChatGPT’ye yalan haber yazdırınca Şubat ayında ülke karıştı. Haber o kadar iyi yazılmıştı ki, kullanılan jargondan dolayı kimse haberin resmi makamlarca hazırlanıp hazırlanmadığını sorgulamadı. Sonrasında ChatGPT’ye erişimi sınırlandırmak üzere Çin hükümeti daha sert tedbirler almaya başladı.
Ancak tek neden tabi ki bu yalan haber değil. Aynı zamanda ChatGPT’nin kullandığı veritabanın Batı ideolojisini yansıtıyor olması, örneğin Şincan konusunda “ABD hükümetinin görüşüne paralel” bilgi paylaşması da Çin tarafından kabul edilemez bir durum.
ChatGPT üzerindeki sansür sadece Çin’e mahsus değil, hali hazırda Rusya, Kuzey Kore, Küba, İran, Suriye ve İtalya’da da ChatGPT’ye erişim yasak.
Tüm bu yasaklara rağmen, Çin hükümeti yapay zekâ teknolojisini geliştirmek ve millileştirmek konusunda kararlı. Ancak bunu da belli bir çerçeveye oturtmak istiyor. Nisan ayında Çin Siberalem İdaresi tarafından hazırlanan regülasyon taslağı da bunun en güzel göstergesi. Bu taslağa göre hükümet yapay zekâ platformlarının belli prensipler çerçevesinde geliştirilmesini şart koşuyor.
Taslakta yer alan 4. madde özellikle Çin’deki rejimin ideolojik, siyasi, ve iktisadi beklentilerini ortaya koyması açısından önemli. Buna göre:
Sosyalist değerleri en iyi şekilde yansıtması beklenen yapay zekânın ülkenin birliğine ve bütünlüğüne halel getirebilecek içerikler üretmemesi
Yapay zekânın ırk, etnisite, dini inanç, milliyet, bölge, cinsiyet, yaş ve meslek temelli ayrımcılık yapmaması
Fikri mülkiyet haklarına ve ticari etiğe saygılı olması ve toplanan verinin adil olmayan rekabete neden olacak şekilde kullanılmaması
Üretilecek içeriğin doğru ve gerçek olması, dezenformasyon veya yanlış bilginin üretilmemesi
Hukuki haklara ve başkalarının çıkarlarına saygı göstermesi, bu çerçevede başkalarına fiziksel veya zihinsel anlamda zarar vermemesi veya gayri hukuki olarak kişisel, özel, veya ticari bilgilerin toplanmaması gerekiyor.
Aynı zamanda üretilecek içerikten, kişisel bilgilerin korunmasından, kullanılan içeriğin yasal olup olmamasında yapay zekâ tasarımcılarının da sorumlu olacağına dair bir düzenlemede taslakta yer alıyor (Madde 5 ve Madde 7).
20 maddeden oluşan düzenleme ile ilgili daha fazla fikir sahibi olmak için aşağıdaki haber ve analizlere de göz atabilirsiniz:
Startap skandallarında yeni perde: The Family
🗞 Haftanın Haberi
Bir startap dolandırıcılığı da bu kez Fransa’da ortaya çıktı. Sifted’ın haberine göre The Family isimli bir hızlandırıcı programın ortaklarından biri, yatırımcıların parasını kendi kişisel lüks harcamalarında kullandığı için diğer ortaklarca dava edilmiş. İddialara göre Oussama Ammar, fonun parasıyla kendine ev ve araba almış, ayrıca paraları kadınlarla yemiş. Fonun muhasebesi Slack mesajları ve Google drive dosyalarında tutulduğu için hesapları geriye doğru takip de edemiyorlarmış.
Erin Griftth, New York Times’taki yazısında, kolay para dönemi sona ererken Silikon vadisinde işlerin daha ciddi şekilde ele alındığını ve bundan sonra finans sektöründe ve startap aleminde iş yapan herkesin daha dikkatli hareket edeceğini söylüyor.
Düşük faiz ve kolay para döneminde startap yalanlarının nasıl kolaylaştığını podcastimde tartışmış ve Kasım ayında “Startap yalanları dizi olursa” başlığı ile kitap ve dizi önerileri yapmıştım. Bu arada,
Open AI’a rakip görünen Stability AI’ın kendine ait bir kod geliştirmediği sadece bir arayüzden ibaret olduğu anlaşılmış: Leaked deck raises questions over Stability AI's Series A pitch to investors
Polonya’daki startaplar 175 milyon avroluk AB hibesini ülkedeki AB fonlarını dağıtmaktan sorumlu resmi kuruluştaki rüşvet skandalından dolayı Şubat ayından beri alamıyormuş.
😁Haftanın Karikatürü
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🔗Web: ussal.net