No.66 — 2022/3
Her hafta Çarşamba sabahı çıkan Global İşler+ Bülteni’nde teknoloji, toplum ve politikanın kesişiminde dünyada olup bitenlere bakıyor, Türkiye’de olanları anlamaya çalışıyoruz. Bu bülten size iletildiyse lütfen Substack üzerinden üye olun!
Öncelikle en keyifli serimizle haftayı açıyoruz. Ayın profilinde değerli dostum Bangladeş büyükelçimiz Mustafa Osman Turan’ı konuk ettik. Kendisini bütün okurlarımız tanısın istedik, o da sağ olsun sorularımızı yanıtlamayı kabul etti. Sonra metaverse’den devam ediyoruz. Biraz daha konuya girip Dr. Erdem Erkul’un NFT’lere yönelik yazısını ve bunun sanat dünyasına katkısına bakacağız. Daha sonra siyasi tartışmalara gebe giden önemli bir girişim olan TOGG var. Tabii ki Google’ın skandalı olmadan bu ay geçmez, yine bir etik/rekabet ihlali ile Google’ı anıyoruz.
Keyifli okumalar!
Herkesin tanıması gereken biri: Mustafa Osman Turan
🎉Ayın Profili:
Bu ayın profilinde çok değerli Bangladeş büyükelçimizi ağarlıyoruz. Kendisine nazik teklifimizi kabul ettiği için çok teşekkür ederiz!
Seni ifade eden moda aksessuarın nedir? (personal style signifier)
Rengi mavi ve mavinin tonları olan her şey. Bazen bir atkı, bazen bir gözlük veya ceket, çorap, üzerimde en az bir mavi aksesuar olmadan sokağa çıkmam :-) Mavi umudu temsil eder benim için.
Kahve? Detoks? Veya Çay? Hangisi senin sabahları olmazsa olmazın?
Kalkar kalkmaz önce limonlu su, sonra hemen sade Türk kahvesi, sonra kahvaltıda ve gün boyu çay. Hepsinin yeri ayrı.
“Sabah haberlerini” nereden takip ediyorsun?
Tabi ki Aposto! Altı Otuz. Harika bir ekip, harika bir iş yapıyorlar. Bağımlısıyım. Neredeyse tüm podcastlerini de dinliyorum.
Günlük rutinin var mıdır?
Tan yeri ağırmadan yürüyüş yaparım. Gökyüzünün kısa bir süre içinde mavinin tüm tonlarına sahne olması ilham veriyor. “Erken kalkan çok yol alır.” mottolarımdan birisi.
Sehpanda dergi var mı?
Cornucopia okumayı seviyorum. Ben bir Türkiye aşığıyım. Herkesin bilmediği yönlerini öğrenmeyi seviyorum.
Hala yazılı kitap okuyor musun? Son bir senede okuduğun en iyi kitap?
Kağıdın kokusu, dokusu hala cazip, üstüne el yazısıyla notlar almak da. Tarihe meraklıyım. Özellikle yaşadığım ülkelerin, bölgelerin tarihine. En son Hilal Şahin’in “Hindistan’da Türk Rönesansı” kitabından çok şey öğrendim.
Koleksiyonun var mı?
Antik araba koleksiyonum olsun isterdim. Sağlam dostlar biriktirmek konusunda elimden geleni yapıyorum.
Hayat motton?
Umut herşeydir! Ricky Gervais’in “After Life” dizisi de bu inanç üzerine kurulmuş. Biz de dostlarla Corona’nın ilk yılında “Umut Veren Sohbetler”de çevrimiçi bir araya gelip ilham veren hikayelerimizi paylaştık. Herkese çok destek oldu. Şimdi tekrar başlayacağız.
Korona hayatında ne değiştirdi?
Hayatın kırılganlığı karşısında her anın değerini daha iyi anladım. Ertelediğim fikirleri ve projeleri teker teker hayata geçirmeye başladım. Bunlardan birisi de Kaz dağlarındaki bir köyde Bütünsel Yaşam Okulu’nu kurmak için kolları sıvamak oldu.
Metaverse’de sanat ve müzik
🦾 Konuk editör: Erdem Erkul
Geçen hafta değerli dostum Erdem ile Metaverse’e giriş yapmıştık. Bu hafta da NFT ile devam ediyoruz. Nedir bu herkesin bir sanat eseri çıkarıp ne olduğunu bilmeden yatırım yaptığı NFT’ler?
Nedir bu NFT?
Rolling Stone’un haberine göre, sanat ve müziğin Metaverse’e entegre oluşu sürecinde en sık duyacağımız kavram NFT olacak. Bu yeni sanal ticari dünyada, yalnızca dijital ürünler satılmayacak, aynı zamanda insanların da serbest bir piyasada birbirleriyle ticari ilişkiler kurmaları mümkün olacak. Sanatçılar telif ve eser korumasını şeffaf bir biçimde gerçekleşebilmek ve hem şarkılarını hem de dijital ürünlerini sermayeye dönüştürebilmek için Metaverse'den ve NFT’lerden yaralanacaklar.
Bunu sağlayan, NFT'lerle yeni bir telif hakları paylaşımının da söz konusu olması! Sanatçıların isteği doğrultusunda tokenlar sayesinde hayranlar da teliflerde pay sahibi olabilecek. Örneğin, rapçi NAS geçenlerde hayranlarının ‘’Ultra Black’’ ve ‘’Rare’’ şarkıları üzerinde telif sahibi olabilmesi için bir NFT bile yayınladı. Artık senin benim değil, ‘’bizim şarkımız’’ dönemi başlıyor anlaşılan!
Son dönemde birçok ünlü, koleksiyonlarını NFT’ye çevirmeye başladı bile. Örneğin;
Dünyaca ünlü yıldız Katy Perry kendi dijital koleksiyonlarını blok zinciri video akış plaformu olan Theta Labs’da satışa sunmuş durumda. Metaverse sayesinde ünlü sanatçı, hayranlarıyla olan iletişimlerini dijital dünyada da sürdürebilecek gibi görünüyor.
Dijital koleksiyonu incelemek için:
The Weeknd, Eminem ve Steve Aoki gibi sanatçılar da NFT dünyasında dijital koleksiyonları ile yerlerini aldılar bile.
Son zamanlarda büyük ilgi gören dijital NFT koleksiyonlarının izinden giden ve NFT'lerle desteklenmiş olan müzik platformları zamanla daha da yaygınlaşacak. Bu platformlar günümüzde popüler olan Spotify, YouTube gibi streaming uygulamalarının adını unutturabilir, aynı şu anda walkmenleri hatırlamadığımız gibi... Bu yeni teknolojileri takip eden bazı ünlü sanatçılar, Audius isimli platformla çalışmaya çoktan başladı. NFT tabanlı müzik mağazası Royal platformu ise şimdiden 55 milyon dolarlık yatırım aldı bile.
Dijital Sanat Eserleri
Metaverse’ün değer yaratma potansiyeli dijital konserlerle sınırlı değil tabii ki, aynı zamanda her türlü sanat eseri ve dijital sergi için de geçerli. Birçok sanatçı bugüne kadar Metaverse üzerinden eserlerini satmaya başladı bile.
Beeple mahlaslı Mike Winkelmann, daha önce basılı eserlerinden hiçbirini 100 dolara dahi satamamışken, gelişen NFT sistemi sayesinde ‘’Everydays - The First 5000 Days’’ adlı NFT eserini 69 milyon dolara satmayı başardı.
Ülkemizin değerli sanatçılarından Refik Anadol, Open Sea'de yayınladığı 'Machine Hallucinations – Nature Dreams : AI Data Sculpture 2021 1/1' adlı eserini 300.69420 Etherium’a yani yaklaşık 1 milyon 184 bin 545,71 dolara sattı.
Günden güne çoğu şirket hala Metaverse’ü anlamaya ve Metaverse’e uyum sağlamaya çalışıyor. Bu konsept, hala gelişim aşamasında olsa da günümüzde katılabileceğiniz birçok Meta konser ve satın alabileceğiniz sanat eserlerinin sergilendiği sanal pazar yerleri mevcut. Örneklerden de anlayacağımız üzere, sanat ve Metaverse gün geçtikçe daha fazla iç içe geçiyor. Metaverse üzerinden sanata, sanatçıya ve tüketiciye erişmek yakında her sanatçı ve sanatsever için kaçınılmaz olmaya başlayacak. Fiziksel, zamansal ve konumsal özelliklerden bağımsız olarak kültür etkinliklerine daha fazla zaman ayırabileceğiz.
Sanat ve müzik tutkunu arkadaşlarımıza tavsiyem; teknoloji gündemini her zaman takip etmeleri ve Metaverse’ün imkân sağladığı yeni nesil müzik ve eğlence formatını bir kere bile olsa deneyimlemeleri. Çünkü VR gözlüklerinin gelişmesi ve evlerimizde daha fazla yer almasıyla Meta konserler gibi sanatsal faaliyetlerde artış olacak gibi görünüyor.
Cenetten tapudan sonra sıra Metaverse’te
📸 Haftanın Fotoğrafı:
2022'de Metaverse'te emlak danışmanlığına yetki belgesi, içinde tuvalet olan 50 m2 dükkan ve lise mezuniyeti zorunluluğu getirilir mi?
Sizin de aklınıza Züğürt Ağa’nın o efsane sahnesi geldi mi?
“Bu nedir?”
“Tapu… cenetten tapu. vallah çok güzel yerler ayarlamişiz.”
📝 “Global İşler”: TOGG
Siyasi tartışmaları kenara bırakalım, TOGG son yıllarda Türkiye’de uygulanan en iyi sanayi politikası hamlesi. Neden mi?
Bu hafta Dünya Gazetesi’nde yazdım.
Birkaç ek kaynak ve yorumu da buraya koyayım:
TOGG'un Dani Rodrik & Mariana Mazzucato ekseninde nasıl bir sanayi politikası girişimi olduğunu anlatan Güven Sak hoca ve Sarp Kalkan ın yazısı.
Otomotiv sektöründe elektrikli araba ile ortaya çıkan ve TOGG'un yakalamaya çalıştığı "fırsat penceresi"ni anlatan Semih Akçomak Hoca'nın tvitleri.
TOGG'un program yönetimi nasıl geliştirilebilir konusunda Mert Çakmakçı'nın yazısı
🤯 Dijital Kodamanlar:
Google’ın rekabet ve gizlilik ihlalleri devam ediyor. 63. bültenimizde ABD’de avukatların Google’a karşı açtığı savaşların ne kadar genişlediğinden bahsetmiştik. Hem medyada hem de yasal olarak kabaran dosyalar Google’ı durdurmuyor.
DuckDuckGo, Google gibi bir arama motoru. Ancak en büyük kaygılarından biri gizlilik. Hatta Google’ın gizlilik ihlallerine karşı kurulmuş bile denilebilir. Zaten web-sitesine bile girince Google düşmanlığını ve gizlilik hassasiyetini görüyorsunuz.
Açık bir şekilde Google’a karşı gelen DuckDuckGo, Google’ın birçok üyesine kendine çekmişti. Taa ki Google yine saman altında yürüttüğü sularla bunu değiştirene kadar. Google, rakip arama motorlarının tercih edilmemesi için “karanlık kalıplar” olarak bilinen manipülatif tasarım özelliklerini kullanarak bunu engellemeye çalışıyor.
Google’ın bu karanlık kalıpları, kullanıcıların DuckDuckGo uzantısını eklemeleri halinde "Google arama motoruna geri dönmeyi" tercih edip etmeyeceklerine dair soru yanıtlamalarını ve kullanıcılara "Google’a dönme" seçeneği sunarken daha büyük, vurgulanmış bir düğme göstermeleri gibi aldatmacalar içeriyor. Oysa ki web-sitesi tasarımlarındaki küçük ayrıntılar bile gizlilik/rekabet kuralları çerçevesinde düzenlenmiş durumda, açıkça hem yasal hem de etik ihlallerde bulunuyor.
Monopoli kalmaya çalışırken tekrar tekrar bu kadar ihlalle yan yana gelen Google, yine bir isim değiştirme stratejisine mi gidecek? Yoksa battı balık yan mı gider?
Bülteni Nesibe Kırış ile beraber hazırlıyoruz.
Bu bülten size iletildiyse lütfen Substack üzerinden üye olun!
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🔗Web: ussal.net