No.64 — 2022/1
Her hafta Çarşamba sabahı çıkan Global İşler+ Bülteni’nde teknoloji, toplum ve politikanın kesişiminde dünyada olup bitenlere bakıyor, Türkiye’de olanları anlamaya çalışıyoruz. Bu bülten size iletildiyse lütfen Substack üzerinden üye olun!
Bu haftaki özel sayımızda 1 Ocak 2021 günü Dünya Gazetesi’nde 2021 senesi için yaptığım tahminleri değerlendireceğim. 2021 tahminlerimin yarısı tutmuş, yarısı tutmamış. Gelin beraber bakalım. Sonrasında Global İşler+ değerli okurlarından katkılar var.
2022 tahminlerim
📝 “Global İşler”:
Geçen seneki tahminlerin tutup tutmadığına gelmeden, 2022 tahminlerimi incelemek isterseniz, bu hafta Dünya Gazetesi’nde yazdım.
2021 tahminlerim tuttu mu?
Haftanın dosyası
1. Tesla ya da Apple, Nissan’ı satın alacak. TUTMADI.
Aslında Apple ve Nissan ciddi ciddi masaya oturdu. Nissan “biz otomotiv sanayiinin Foxconn’u olmak istemiyoruz” diyerek masadan kalktı. Foxconn malum Apple’ın tüm cihazlarını üreten ancak pek kimsenin ismini bilmediği Tayvan/Çinli üretici. Apple cihazlarından en çok Apple, sonra da içindeki nadir ürünleri sağlayan Koreli ekran üreticileri veya çip üreticileri, bir de lithium ve kobalt madencileri kazanıyor.
Geçen seneki yazımda şöyle demiştim:
Geçen senelerde sanayinin dijital dönüşümünden bahsederken, artık imalat sanayii ürünler dijital şirketlerin bir unsuru durumuna indirgenmeye başladı. COVID-19’da parasal genişleme ile teknoloji hisseleri zirve yaparken değerine değer katan Tesla ya da araba çıkaracağını açıklayan Apple için değeri göreli düşen otomotiv şirketlerinden birini satın almak kolay.
2021’de yaşanan tedarik zinciri darboğazları nedeniyle sanayi şirketleri kıymete binse de bu değerlendirmemin fazlasıyla geçerli olduğunu düşünüyorum. Nitekim 2022’nin ilk günü Apple tarihte 3 trilyon dolar piyasa değerine ulaşan ilk şirket oldu. Tesla’nın sahibi Elon Musk ise hem dünyanın en zengin kişisi hem de Time dergisi yılın kişisi unvanını elde etti (konuyla ilgili Haltv videom).
2. Dijital kodamanlara en kararlı müdahale Çin’den gelecek. Google ve Facebook’a ABD’de açılan davalar veya Avrupa Birliği’nin aynı konudaki yeni regülasyon taslaklarının istişaresi yıllar alacak. TUTTU.
Çin’de dijital kodamanlara yapılan müdahale hem hızlı hem de öngördüğümden geniş oldu. Bu öngörümün nedeni dünyanın en başarılı meritokrasisi olan Çin Komünist Partisi’nin karar verme ve hareket kabiliyetine olan inancımdı. Olanları Çin Komünist Partisi’nin 100. Yılı özel bültenimizde değerlendirmiştim.
Şunu söylemek lazım ki, Çin’de dijital kodamanlara yapılan müdahale rekabeti geliştirme hedefini de aşmış durumda. Mesela en son çocukların video oyun oynayacakları zamanlar günde bir saat gibi bir süre ile sınırlandı. Oyun şirketlerinin de bunu takip etmesi gerekiyor.
Korona ile yaşanan servet değişimi ve dijital kodamanların zenginleşmesi Avrupa ve ABD’de rüzgarın yönünü tamamen değiştirdi. Bu sene müdahale sırasının Avrupa Birliği’ne geldiğini düşünüyorum.
3. Aşılar yayıldıkça iflaslar artacak. TUTMADI
Buradaki temel öngörüm aşılar yayıldıkça gelişmiş ülkelerdeki merkez bankalarının para politikasını sıkılaştıracağıydı:
Eğer merkez bankaları aşırı para genişlemesini yıl ortasından itibaren paspaslamaya (tapering) başlarsa, 2020’de ucuza borç alan ama iş modeli dijitalleşme nedeniyle bozulan birçok zombi şirket borcunu çeviremez hale gelecek.
Ancak bu sıkılaştırma gecikti. Fed 2022 için faiz artırma takvimi açıklamış olsa da, açıklanan tahmin beklenen enflasyonun altında. Görünen o ki, gelişmiş ülkelerde negatif reel faiz (yani faizin enflasyonun altında kalması) bir süre norm olacak. Bu politikanın zombi şirketlerin ve korona sırasında hızla artan kamu borcunun reel değerinin eritilmesi için enflasyon yaratmaya yönelik bilinçli bir tercih olduğuna inanmaya başladım. Dolayısıyla bu seneki tahminlerimi de değiştirdim. Enflasyonun her yerde artmasını bekliyorum.
4. COVID-19 aşıları vurulmaya başlayınca, evde çalışmaktan ruh sağlığını yitirme noktasına gelen beyaz yakalılar ofise dönmek isteyecek. KISMEN TUTTU.
Geçen hafta bültende açıkladığım veriler gösteriyor ki, normalleşme kapsamında ABD’de restoranlara dönüş ofislerden daha hızlı ve tutarlı olmuş. Geçen sene şöyle demişim:
Her gün sabahtan akşama ofise gitmenin bir manasının olmadığı da anlaşıldı. Birçok şirket video konferans ile kendi ofisi dışında ortak çalışma alanlarını birleştiren yeni sistemler kuracak.
Türkiye’deki birçok modern şirket de bu sistemleri benimsedi (Mesela iyzico’nun Kolektif House’daki yeni ofisi). Ancak birçoğu da benimseyemedi. Uzaktan çalışmanın teknik değil organizasyonel bir mesele olduğu bir döneme giriyoruz. Öte yandan, döviz kuru ve yabancı şirketlerin uzaktan çalışma imkanları dikkate alındığında, yeni sistemleri içselleştiremeyen şirketlerin 2022’de ayakta kalması iyice zorlaşacak.
5. Yaz karantinalarının rövanşı Çeşme ve Bodrum’da alınacak. TUTTU.
Özellikle Yunanistan’ın yaz aylarında sınırları tam açmamasının etkisi büyük. Avrupa Birliği’ne seyahatlerin yeni varyantlar ve siyasi nedenlerle eskisi kadar kolay olmayacağını düşünüyorum. Tabii daha önemlisi döviz kuru beyaz Türklerin yurtdışı tatilleri için belirleyici olacak. Kur böyle devam ederse, Metaverse tatilleri gündeme gelebilir!
Okurlarımızdan…
Değerli dostum ve okurumuz Çağlar Deniz Ata ile Berkay Kurdoğlu’nun yazdıkları Veri Ekonomisi ve Rekabet Hukuku başlıklı makale 2021 yılının sonu günü yayımlandı. Bültende çok konuştuğumuz veri ekonomisine hukuk/ekonomi perspektifinden çerçeve çizen yazarlar, ardından veri temelli ortaya çıkabilecek rekabet hukuku ihlallerini somut olaylar üzerinden tartışıyor. Kullanıcıların ve dijital mecra profesyonellerinin ufuktaki riskleri ve rekabet hukuku ile gündeme gelecek çözümleri öngörebilmelerini sağlayacak bu faydalı metne göz atmanızı öneririm.
1 Aralık 2021’deki bültende McKinsey’in bir raporuna referansla şöyle demiştim:
Maddi olmayan varlıklar [dünyadaki] toplam net değerin yalnızca yüzde 4'ünü temsil ederken ve dedelerimizin dilinden düşmeyen gayrimenkul zenginliği %68.
Değerli dostum Samir Deliormanlı aradı:
- Maddi olmayan varlıkların %4 olmasının bir sebebi de bunları bilançoda gösterememek. Ancak bir transaction’a konun olursa income statement ve balance sheet’e girebiliyorlar.
- Nasıl yani?
- Misal dünyanın en değerli markası ya da patenti satış ya da lisansa konu olmadıysa finansallardaki karşılığı 0 oluyor.
Böylece yeni bir şey daha öğrenmiş olduk. Milli gelir ölçüm sistemlerine getirilen eleştirilerden biri de buymuş. Finansal ölçme sistemlerinin yeni ekonomiye göre geri (outdated) kaldığı alanlardan biri. Eski nesil yöneticilerle yapılan toplantılarda referans vermesi adet olduğu üzere Peter Drucker’ın dediği gibi, “ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz.” Bu konuyu ilerleyen bültenlerde derinleştirmeye çalışacağım.
Çağlar ve Samir’e teşekkürler! Eğer bültenle ilgili yorumlarınız veya haberleriniz varsa lütfen bana yazın.
Bitirirken
Bu hafta yılbaşı özel sayımızda geçen senenin tahminleriyle beraber yaşadığımız bazı teknolojik trendlerin toplumsal etkilerini değerlendirdik.
Haftaya değerli dostum Erdem Erkul’dan özel metaverse sayısı gelecek. Görüşmek üzere!
Bülteni Nesibe Kırış ile beraber hazırlıyoruz.
Bu bülten size iletildiyse lütfen Substack üzerinden üye olun!
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🔗Web: ussal.net