No.38
Bu hafta üç dijital kodaman odağımızda: Apple ve Google’ın uygulamaları çerçevesinde kişisel verilerin korunması ile tekelleşme ilişkisi ve Facebook’un kamu politikaları alanındaki başarısızlıkları. Daha sonra gig ekonomisi hakkında hazırladığımız özel içerik var, Avrupa ülkelerindeki hukuki inovasyonları özetliyoruz. Son olarak artan kıtlık çağında yükselen kahvaltı fiyatları gündemimizde.
Asrın Deli Dumrul’u 2 – Apple ve kişisel veriler
📝 “Global İşler”:
Apple, son üç senedir, Facebook ve Google’ın kişisel verilerin yoğun şekilde kullanımı üzerine kurulu iş modellerine yükselen tepkiyi gayet iyi kullanıyor.
Kişisel verilerin mahremiyeti zamanımızın yükselen değeri. Rekabet politikası uygulamamızda ve yeni hazırlanan dijital piyasalar kanununda öncelik global şirketlerin bu iş modelleri olmalı. Dahası Dünya Gazetesi’ndeki yazımda.
🍏 Apple’dan Apple Store argümanları
Epic Games, Inc. - Apple Inc. davası dün tamamlandı, yargıç önümüzdeki aylarda kararını açıklayacak. Apple’ın oldukça şansı var gibi, güçlü argümanlarla gelmişler (Stratechery dosyası).
Mesela Apple diyor ki: Müşteri Apple'ın uygulama pazarı üstündeki kontrolünden zaten haberdar. Beğenmezlerse başka bir telefon alabilir. Apple’ın App Store üzerindeki kontrolü aslında iPhone'un bir satış noktası ve iOS'un daha kısıtlayıcı olan ekosistemine girmek de müşterilerin seçimi. Acaba öyle mi?
❌ “iTrapped”
Artık bir iPhone ile bir bilgisayar aşağı yukarı aynı fiyata geliyor. Normalde bilgisayar açık bir sistem olduğu için istediğiniz programları arzunuza göre bilgisayarınıza yükleyebiliyorsunuz. Durum iPhone’da ise böyle değil çünkü kapalı bir sistem. Peki bilgisayarınızda da iPhone’unuzda olduğu gibi kullanacağınız programlara karar veremiyor olsaydınız nasıl olurdu? The Washington Post’taki yazıyı okumanızı öneririm.
🍪 Apple’a benzer çerez (cookie) kısıtlamalarını Google da getirdi. Buradan da okuyabileceğiniz gibi, Google da kişisel verilerin korunması mahremiyeti üzerinden sahip olunan tekel gücü artırmaya çalışıyor.
📝 22 Ekim 2020’de “Asrın Deli Dumrul’u kim?” diye Apple ve Google’ın cep telefonlarımızdaki uygulama dükkanlarından aldıkları komisyonları yazmıştım.
🔵 Facebook Dosyası
🗞Haftanın Haberleri:
Apple ve Google’dan bahsedip, Facebook’tan bahsetmesek olmazdı.
Haziran 2019’da Facebook cüretkar bir duyuruyla bir yıl içinde Libra adında küresel ölçekte yeni bir para birimini piyasaya çıkaracağını açıklamıştı. Amaç, sınır ötesi işlemlerde ulusal para birimlerine bir alternatif sunmaktı. Bir yazımda da yazmıştım; Libra, ABD ve Avrupa’da merkez bankalarından büyük tepki çekti. Başta Libra’ya ortak olan Visa, Mastercard, Vodafone gibi büyük şirketler bir bir projeden çekildi. Facebook Nisan 2020’de Libra projesindeki birçok iddiasından geri adım attı. Bu hikayeyi Project Syndicate’taki “Bir kripto varlık nasıl piyasaya sürülmemeli” yazısından okuyabilirsiniz.
Facebook, sonbaharda kıyamet koparan WhatsApp sözleşmesinden de geri adım görünüyor. Sözleşme Türkiye'de uygulanmayacak.
🛵📦 Gig ekonomisi dosyası
👁️ Haftanın Dosyası:
Korona sonrası gig ekonomisi çalışanlarının statüleri daha çok sorgulanmaya başlandı. Düzenleyici kurumlar eski kuralları yeni piyasalara uygulamaya çalışıyor. Aşağıda sizler için Avrupa’daki bazı trendleri toparladık.
Şu an birçok ülkede hem yargıda hem de kanun yapıcılar nezdinde tartışma sürse de genel trend gig ekonomisi çalışanlarının “işçi ile serbest çalışan arasında bir statü” ile tanımlanmaları.
Burada yalnızca çalışanların hakları değil aynı zamanda özgürlük alanları da önemseniyor. Gig ekonomisi daha çok kadınların ve öğrencilerin başvurduğu veya ek iş olanağı olarak görülen bir sektör olduğu için “özgürlüklerin” de “işçi” statüsü ile kısıtlanmaması gerektiği düşünülüyor.
Daha detaylı anlatım için PwC hukuk departmanının Haziran 2020 tarihli raporuna bakabilirsiniz.
Gig ekonomisi aynı zamanda modernleşme ve kadınların istihdama katılması açısından büyük bir fırsat, bu konuda Ağustos 2020’de Dünya Gazetesi’nde yazmıştım.
🍳 Kıtlık çağı tam gaz devam ediyor: Kahvaltı fiyatları
📷 Haftanın Fotoğrafı:
Yukarıdaki illüstrasyon Financial Times’dan! Yani gıda enflasyonu sadece Türkiye’nin konusu değil.
Üreticiler de kıtlık çağına göre uyumlanmak durumunda. Kahve konusunda da enteresan bir örnek var: Kahvenin tadı konusunda tüketiciler gittikçe daha hassas olmaya başladı. Hatta işin ehli olanlar kahvenin de şarap gibi olduğunu iddia ediyor. E üretim süreci de hummalı olunca tadı riske atmak istemeyen üreticilere çözüm yapay zeka ile gelmiş!
Bir dizi sensör yardımıyla, yapay zekayla, daha kahve çekirdeği henüz yeşil haldeyken sonrasında tadının nasıl olacağı tespit edilip örneklenebiliyor. Yapay zeka resmen kahve tadımına başlamış!
Global İşler +’tan bu haftalık bu kadar! Bu bülteni Nesibe Kırış ve Deniz Erciyes’le beraber hazırlıyoruz. Bülteni beğeniyorsanız bir arkadaşınıza iletebilirsiniz.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
📝 Medium: Ussal Şahbaz
❗️Telegram: Global İşler
🔗Web: ussal.net
https://cihanonline.com/blog/2021/11/30/instagram-hesap-silme-instagram-hesap-kapatma-2021/