Global İşler +
🇨🇳 Çin Komünist Partisi ve Teknoloji Dosyası, 📰 Kısa kısa teknoloji haberleri, 🇹🇷 Getir ve Hepsiburada yerli ve milli midir?
No.42
Bu hafta Çin Komünist Partisi’nin 100. yılı vesilesiyle Çin ve teknoloji dosyası hazırladık. Ardından teknoloji alanından sıcak gelişmelere kısa bir göz atıyoruz. Son olarak da yerli ve milli kavramını Türk şirketleri Getir ve Hepsiburada üzerinden irdeliyoruz.
Geçen hafta gelen sorular için teşekkürler. Sorularınızı sormaya buradan devam edebilirsiniz. Bayramda hepsini cevaplayacağım.
🇨🇳 Çin Komünist Partisi ve Teknoloji Dosyası
🚀 Haftanın bonusu:
Çin Komünist Partisi 100. yılını kutladı. Bizim de benzer yaşta partilerimiz var. Mesela CHP 97 yaşında. Çin Komünist Partisi’nin ülkeyi kontrol etmek ve yönetmekteki sırrını merak ediyorsanız, bu dosyada konuya teknoloji perspektifinden bakacağız.
Çin Komünist Partisi’nin birinci sırrı, adım adım reform. Değerli Hocam Güven Sak son yazısında Türkiye ve Çin’e karşılaştırmalı bir perspektiften bakmış:
“İki ülke 1980’lerin başında aynı zamanlarda küresel ekonomiye entegre olmaya başladı, ama bu yolda farklı yollar izlediler. Çin’in daha planlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımı vardı. Bu sırada Türkiye ise kendi şekillendirmektense küresel dönüşümlerin Türkiye’yi şekillendirmesine izin verdi- bir nevi etkileşim yoluyla entegrasyon. Deng Xiaoping “taşları hissederek nehri aştığını” söylerken, Turgut Özal yüzmeyi öğretmek için “çocuğu suya atmayı” söylüyordu. Hangi yaklaşım daha başarılı oldu?”
Çin’de reform sürecini ve Parti’nin rolünü batılı perspektiften anlatan iki kitap önerelim:
ABD eski Hazine Bakanı Hank Paulson’ın “Dealing with China” kitabı
Richard McGregor’dan “The Party: The Secret World of China's Communist Rulers”
İkinci sır, kadrolaşma. Çin’de sadece devlet dairelerinde değil her şirkette Çin Komünist Partisi’nin ayrı bir örgütlenmesi var. Mesela yukarıdaki fotoğraf Çin’in ve dünyanın önde gelen kripto varlık borsalarınında Huobi’de komünist parti “şubesi” açılışından (2018).
Çin’deki dijital kodamanlar ile Çin Komünist Partisi arasındaki girift ilişkilere bültenlerimde dikkat çekmiştim. En somut örnek son aylarda Alibaba’ya çökme girişimi. Jack Ma, Çin’de e-ticaret patlamasını yakalayıp en büyük e-ticaret şirketi Alibaba’yı kurmuştu. Fakat esas büyük girişimi Ant Financial oldu. Ant Financial, Alibaba’nın kullanıcı tabanı ve verisini kullanarak dünyanın en büyük fintek şirketi haline gelmişti. Ta ki Çin Komünist Partisi’nin geçen sene sonundaki —Ant Financial tarihin en büyük halka arzlarından birini yapmadan önceki — müdahalesine kadar. Şimdi Jack Ma’nın hisselerini devrettirmeye çalışıyorlar.
Diğer bir örnek Çin’in Uber’i “Didi”. 2020’nin dördüncü çeyreğinden verilere göre Çin’de taksi yolculuklarının %88’i Didi üzerinden yapılıyor. Son habere göre ise Didi uygulamasının App Store’dan kaldırılması kararı verildi. Didi’ye yapılan operasyonların nedenlerinden biri de ABD Uber'inin şirkette hissesi olması.
Çin’in siber güvenlik otoritesi ABD’de halka arzı olan şirketlere soruşturma başlattı, konu ulusal veri güvenliği.
Bu tip girift ilişkilerin olduğu yerlerde Parti ile şirketlerin arasını bulacak “interlocutor”lar öne çıkıyor. Bir örnek Jean Liu. Eski Goldman Sachs yöneticisi ve Lenovo kurucusunun kızı olan Jean Liu uzun zamandır Didi uygulamasının kamu elçiliğini yapıyor. Liu’nun profilini buradan okuyabilirsiniz, Çin’de kadınların üst düzey roller almalarına da güzel bir örnek.
Üçüncü sır propagandanın kontrolü. Bunun için de dijital mecraların önemi ortada. Malum, Çin’de batı dünyasındaki tüm sosyal medya ve arama motorları engelli. Bunların her birinin muadili Çin şirketleri (ve hepsinin içinde Çin Komünist Partisi komiteleri) var. Çin’e gittiğiniz zaman eğer cambazlık yapıp VPN kullanmazsanız, başka bir internette dolaşıyorsunuz.

Çin’de son yıllarda Xi Jinping ile gelen otoriterleşme eğilimi ve bunun teknolojiye yansıması önümüzdeki yılların en önemli ikilemlerinden biri olacak. Çin ekonomisini kabaca üç segmente ayırabiliriz: (1) Gittikçe küçülen geleneksel tarımsal ve kırsal ekonomi, (2) geleneksel sanayi işlerinde Çin Komünist Partisi’nin güdümünde pek de verimli olmayan kamu şirketleri, ve (3) tamamen ABD eğitimli yeni nesil tarafından kurulan dijital işler.
Son 10 yılda Çin’de büyümenin motoru ironik biçimde son kategori olmuştu. Peki gittikçe otoriterleşen bir ortamda inovasyonu sürdürmek mümkün mü? Batı perspektifinden bakınca bu sorunun cevabı kesin olarak hayır gibi görülebilir. Ama işler o kadar basit değil. 95 milyon üyeli Çin Komünist Partisi’nin içinde de kendine göre rekabet mekanizmaları var. Ne yazık ki Çinli kanaat önderleri her uluslararası mecrada merkezden yazılmış metinleri tekrar ettikleri, batılı kanaat önderleriyle Çin’e önyargıyla yaklaştıkları için bu sorunun cevabını bulmak zor.
📚 ABD’de yetişip Çin’e dönen neslin en iyi örneklerinden Kai-Fu Lee’nin yapay zekanın yükselişi ve Çin ile ilgili “AI Superpowers: China, Silicon Valley, And The New World Order” kitabını okumanızı öneririm.
🐦 Haftanın Tviti:
Batılı uzmanların Çin ile ilgili vurdumduymazlıklarına bir örnek daha. Li’nin tvitleri Çin’deki teknoloji dünyasını takip etmek için oldukça faydalı:
Otoriterleşme ile inovasyon arasındaki çelişkiye güzel bir örnekle bitirelim: Çin’de bitcoinin yasaklanması.
Çin'in bitcoin ile derdini anlamakta zorlanıyorum. Bitcoin'in tehdit ettiği bir şey varsa global rezerv para olan Amerikan doları. Çin'in kendi merkez bankası dijital parası ise bitcoin gibi bir "değer saklama aracı"ndan ziyade “mübadele aracı”. Aklıma gelen ihtimaller:
Yurtdışına sermaye kaçışını önlemek isteyebilirler ama Çin Yuanı zaten son zamanlarda aşırı değerlendi.
Bitcoin madenciliği için enerji kullanımını önlemek isteseler zaten Çin'de enerjide fazla kapasite var diye tahmin ediyorum.
Konuyu anlamamak? Yerel yöneticilerle merkezi yönetim arasındaki kopukluk? Çin Komünist Partisi içindeki grupların çatışması?
Belki de Çin yeni çıkaracağı Merkez Bankası Dijital Parası’nın küresel olarak benimsenmesini hedefliyor ve Bitcoin’i bu yolda bir tehdit olarak görüyor.
Aşağıdaki tvite tıklayarak bu konuda güzel bir tvitsele ulaşabilirsiniz. Bunu benimle Twitter’dan paylaşan Oğuz Serdar’a teşekkürler.

ChinAI Newsletter’ın bu sayısını da okumanızı öneririm.
Ayrıca Türkiye’nin önemli Çin uzmanlarından Çağdaş Üngör’ü de takip edebilirsiniz.
Kısa kısa
📰 Haftanın Haberleri:
Zoom’da simültane çeviri özelliği- Zoom, yapay zeka kullanarak video konferanslarda gerçek zamanlı çeviri özelliği getirebilmek için Kites (Karlsruhe Information Technology Solutions) adlı şirketi satın aldığını duyurdu.
Teknoloji ne zaman tamamen oturur bilinmez. Ama herkesin dilediği dilde konuşabileceği ve iletişimde dil sıkıntısının ortadan kalkacağı bir gelecek oldukça ilginç. Başka bir soru da “Peki ya simültane tercümanlar?”
Jeff Bezos’u uzaya yolcu ediyoruz- 20 Temmuz’da Jeff Bezos ve kardeşi Blue Origin’in ilk insanlı uçuşuyla uzaya gidiyor! Blue Origin’in 82 yaşındaki sahibi Wally Funk da onlara eşlik edecek. Bezos’a iyi yolculuklar diyelim bari!
Wally Funk, Apollo 11’in aya inişinin 52. yıldönümünde uzaya giden en yaşlı kişi olmuş olacak.
Robot kurye- Amazon, tamamen elektrikli otonom dağıtım/ teslimat robotu Amazon Scout’u ABD’de dört ayrı yerde test ediyordu. Şimdi de bu teknoloji Helsinki’deki “Geliştirme Merkezi” ile Finlandiya’ya taşınıyor. Ne zaman Türkiye’de kapımıza robotlar gelmeye başlar dersiniz?
Getir ve Hepsiburada yerli ve milli midir?
📝 “Global İşler”:
Son zamanların popüler tartışma konusu Türkiye’de kurulu teknoloji şirketlerinin sahibinin yerli mi yabancı mı olduğu.
Yerli ve milli şirket, sahibi nereli olursa olsun, yönetimi ve istihdamı Türkiye’de olan şirkettir. Son yıllarda dünyada ve ülkemizdeki tüm olumsuzluklara rağmen teknoloji şirketlerimiz ciddi başarılara imza atıyor.
Bu sene dördüncü bir milyar dolar değerlemeli teknoloji girişimini çıkardık. İlk NASDAQ halka arzı kapıda. Eğer bu şirketlerin yerliliklerini tartışırsak, ekonomimizin genelinden pozitif ayrışan teknoloji sektörümüzün ayağına sıkmış oluruz.
Dünya Gazetesi’ndeki yazımda bu konuyu iki örnek üzerinden ele aldım: Hepsiburada ABD'de halka arz edildi. Hepsiburada Amerikan şirketi mi? Getir dünya çapında büyümek için İspanya ve İtalya'da şirket satın aldı. Getir'in merkezi Hollanda'da. Getir Hollanda şirketi mi?
Twitter’dan yazıma cevap gönderen Sayın Yusuf Çengel’in “Yerli Tanımında Paradigma Değişikliği” makalesindeki yerli ve milli tanımına da göz atalım:
“Bir ülke için en yerli veya milli ürün, yerli parça kullanım oranı ve gelişim/üretim ülkesine bakılmaksızın, o ülkeye ait bir firma tarafından üretilip çıktıları itibariyle o ülke halkına en yüksek faydayı sağlayan üründür. Benzer şekilde, en yerli veya milli firma da kullandığı yerli parça oranına veya üretim tesisleriyle araştırma merkezlerinin hangi ülkede olduğuna bakılmaksızın, o ülkeye ait olup çıktıları itibariyle o ülke halkına en yüksek faydayı sağlayan firmadır. Ülke halkına sağlanan fayda, milli geliri arttırmaktan know-how gelişimine, cari açığı azaltmaya ve inovasyon ekosistemine katkıya ve hatta futbolda olduğu gibi, bir ürün veya teknolojide dünya lideri olarak milli gurur yaşatmaya kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.”
Global İşler +’tan bu haftalık bu kadar! Bu bülteni Nesibe Kırış ve Deniz Erciyes’le beraber hazırlıyoruz. Bülteni beğeniyorsanız bir arkadaşınıza iletebilirsiniz.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
📝 Medium: Ussal Şahbaz
❗️Telegram: Global İşler
🔗Web: ussal.net