No.23
Bu hafta Türkiye’nin gündeminde uzay programı vardı. Bültenimizde de ilk sırada uzay konusu var. Sonra fintek / korona ve Clubhouse ile sosyal medya ve hayatta olan değişiklikler.
Geçen hafta bültenimizin günü değişmişti, bu hafta da ismi. Dünya Gazetesi’ndeki köşemin ismini buraya da taşıyorum. Bültende köşe yazılarında yer veremediğim konuları Global İşler + ismiyle ele almaya devam edeceğim.
Bu haftadan itibaren Global İşler Odası’nda haftalık Clubhouse yayınlarına da başladık. Pazartesi günkü ilk deneme yayınımıza 900 kişi katıldı. Önümüzdeki haftadan itibaren yayınlara Çarşamba günleri devam etmeyi planlıyoruz. Yayınlarımız bir saat sürüyor. Amaç okuyucularımızın samimi bir ortamda tanışmasını sağlamak.
🚀 Uzay dosyası: Uydularla internet erişimi
Malumunuz uydularımızı uzaya göndermek için de Elon Musk’ın kurucusu olduğu SpaceX şirketini kullanıyoruz.
SpaceX’ın bir diğer hizmeti de küçük uydularla internet bağlantısı. Starlink’in halka açık beta programı Ekim 2020’de piyasaya sürülmüştü. Starlink uydu internet hizmeti 10,000 kullanıcıya ulaştı. Ayrıca ABD Federal İletişim Komisyonu SpaceX’in 2024 yılına kadar yörünge içinde 4,425 uydu yerleştirme hedefini de onaylamıştı.
SpaceX’in misyonu binlerce uyduyla birbirine bağlı bir internet ağıyla yeryüzünde her yerdeki kullancılara yüksek hızlı internet sunmak.
🇹🇷 2021 sonunda da Starlink Türkiye’ye geliyor.
Peki bütün dünyada ortak bir uydu internet ağı olursa internet erişimini ulusal düzeyde yönetmek mümkün olacak mı? Mesela Twitter’ı kapatmak?
Bakalım Çin Komünist Partisi, ülkede Google’a erişilebilmesi veya Tiananmen Meydanı’nda olanlarla ilgili bilgi edinilebilmesiyle ilgili ne düşünecek?
🚫 Elon Musk “Bize kızarlarsa, uydularımızı patlatabilirler” demişti. Çin’in yörüngedeki uyduları imha teknolojisi denediğini de belirtelim.
📚 Haftanın kitabı:
Elon Musk bu işleri kimin parasıyla yapıyor? Misyon hedefli inovasyon paradigmasına uygun olarak, Aralık 2020’te Amerikan devleti SpaceX'e yaklaşık 900 milyon dolar federal sübvansiyon vermişti.
Türkiye’deki uzay programı da eğer bu misyona yönelik startapların fonlanmasına yol açacaksa, inovasyon ekosistemimizi geliştirmek için fırsat olabilir. Bu konuda Mariana Mazzucato’nun “Mission Economy: A Moonshot Guide to Changing Capitalism” kitabını tavsiye ederim.
🌐 Korona yardımları nasıl fintekle dağıtılır?
📈 Haftanın Grafiği:
Korona yardımlarını etkin biçimde ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak 2020’nin en zor işlerinden biri oldu. Buradaki etkinsizlik hem kamu bütçesindeki yükü artırıyor hem de daha çok para basılması gerektiği için asrın belası düşük faiz daha da düşüyor.
Korona yardımlarının dağıtımında fintek altyapısı güçlü ülkeler daha başarılı oldu. Bunu 10 Haziran 2020 tarihli Dünya Gazetesi yazımda da ele almıştım. Yeni çıkan bir McKinsey raporu da aynı noktaya işaret ediyor.
🇮🇳 Grafikte Hindistan’ın başarısı dikkat çekici! Hindistan’ın e-devlet’i “India Stack” dijital kimlik sistemiyle entegre biçimde işliyor. Bu sistem ayrıca açık kodlu olduğu için (bizimkinin aksine) girişimcilerin gücüyle hızla ölçeklenebiliyor.
Clubhouse: Hepimiz moderatör mu olduk?
📷 Haftanın görseli:
Kaynak: Stratechery
Stratechery davranışsal dönüşümümüzü ve tüketici alışkanlıklarımızı güzel bir görselle özetlemiş. Her zamanki gibi uzun ama güzel bir yazı.
Radyodan podcast’e, oradan da “katılım” faktörünü ekleyen Clubhouse’a geçmemiz birçok başka değişimin yönüyle uyumlu: Blog’lardan Twitter’a, web sitesi yayıncılığından Instagram’a veya YouTube’dan TikTok’a…
🐦 Haftanın Tviti:
Bu dönüşüm aynı zamanda yeni beceriler gerektiriyor. Bugün ben de dahil herkes Clubhouse’da moderatör olduk diyoruz. Aslına bakarsanız iş hayatında iyi moderatör olabilmenin önemi epeydir konuşuluyordu. Tim Leberecht’in yazısını okumanızı öneririm.
Almanya'da, en popüler Clubhouse serilerinden biri Alman siyasetinin önde gelen isimleriyle düzenli olarak bir araya gelen günlük bir “öğle yemeği yuvarlak masa toplantısı” yayınları. Alman filozof Juergen Habermas'ın işleyen bir demokrasi için kritik kabul ettiği canlı “kamusal alan” yeniden farklı formlarda canlanıyor mu? Bu konuda değerli dostum Burak Dalgın’ın “Yeni Kamusallık” isimli yazısını okumanızı da tavsiye ediyorum.
Düşük faiz ve sosyal medya nasıl Nusret’i yarattı?
📝 “Global İşler”:
Geçen hafta ev genci kavramından yola çıkarak düşük faiz ve sosyal medya algoritmalarının gençliğe etkisini ele aldım. Dünya Gazetesi yazımı okuyabilirsiniz.
Bu konuda Pazartesi akşamı keyifli bir Clubhouse yayını yaptık. Yayınlara her hafta devam edeceğiz.
Yayınları kaçırmamak için üye olup Telegram kanalımdan haber alabilirsiniz.
Ussal Bülten’den bu haftalık bu kadar! Bu bülteni Nesibe Kırış ve Deniz Erciyes’le beraber hazırlıyoruz.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
📝 Medium: Ussal Şahbaz
🔗Web: ussal.net
Emeğinize sağlık, çok keyifli bir bültendi. "Düşük faiz ve sosyal medya nasıl Nusret’i yarattı?" yazısı ayrıca çok anlamlıydı. Başarılar :)