Enerji tasarrufu için saat ayarı yapmak ilkelliktir - 2024/34
Elon Musk / Twitter, Türkiye'nin yapay zeka öncelikleri, Çikolata inovasyonu
Global İşler+ No.181 — 2024/34
Merhaba! Ben Ussal Şahbaz. Bu hafta aramıza katılan 26 okurumuza hoşgeldiniz diyoruz! Böylece toplam 9104 okura ulaştık.
Elon Musk’ın, Twitter’ı satın almasını tamamlayalı 2 sene oldu (aşağıda bu konudaki kitap önerimi atlamayın!). Eğer şimdilerde X olarak bilinen bu platformu siz de kullanıyorsanız fark etmişsinizdir ki, son aylarda Twitter algoritması iyice sapıttı. Sadece saçmasapan, Elon Musk ve benzeri tiplerin attığı aşırı tuhaf, kutuplaştırıcı tvitler yayılıyor. Manalı bir şey yazarsanız takipçilerinize ulaşma ihtimali gittikçe azalıyor.
Twitter’ın başına gelenler gösteriyor ki, merkezilikten uzak, başkasına muhtaç olmadan, e-posta ile okurlara ulaşabilmek her zamankinden daha önemli.
Global İşler+ bültene başlayalı 4 seneyi geçmiş. Bu süreç içinde bültenlerimi okumaya devam ettiğiniz için teşekkürler! Dört senede 9 binden fazla okura ulaştık. Okurlarımız arasında, bakanlar, üst düzey yöneticiler, ülkemizin önemli şirketlerinin sahiplerinden birçok profesyonel ve öğrenciye kadar geniş bir kitle var.
Önümüzdeki haftalarda Global İşler+’ı daha da geliştirmeyi hedefliyorum. Bu nedenle, dört sene sonra ilk kez bültene sponsor arayışına girdim. Bu konuda da öncelikle okurlarımıza danışmak istedim. Eğer Global İşler+ sponsorluğuyla ilgilenebilecek birileri aklınıza geliyorsa, lütfen bana yazın. Teşekkürler!
Enerji tasarrufu için saat ayarı yapmak ilkelliktir
🖊 Global İşler Köşesi
Bu hafta sonu Avrupa’da yaz saati uygulaması sona erdi ve saatler 1 saat geri alındı. Biz ise 2016 yılından beri “sürekli yaz saati”nde kalmaya devam ediyoruz. Bu nedenle bu hafta itibariyle yine komşumuz Yunanistan’la saat farkımız 1 saate, en büyük ticaret ortağımız Almanya ile 2 saate, dünyanın merkezi İngiltere ile 3 saate çıktı.
2021’de yazdığım gibi bana göre bu karar daha çok siyasi bir tercih.
Ama yakın zamanda yapılan araştırmalar bu tercihin iktisadi ve sosyal yansımaları olduğunu da ortaya koyuyor. Bu çalışmalardan biri de Harvard’dan arkadaşım Jasmina Chauvin’e ait.
Jasmina, 100 çokuluslu şirketten 12 bin çalışanın mesajlaşma ve konuşma verilerini kullanarak, zaman dilimlerinin beraber iş yapma üzerindeki etkilerini analiz etmiş.
Bu sene yayımlanan çalışmaya göre, iki partner arasındaki saat farkı bir saat arttıkça, ortak çalışma ilişkilerinde zayıf olan tarafın (mesela Avrupalılara karşı Türklerin) fazla mesaisi %30 oranında uzuyor.
Öte yandan Amerika’da yapılan iki ayrı çalışmaya göre,
Komşu iki şehir arasında, saat farkından dolayı, güneşin bir saat geç doğması nedeniyle geriden gelen şehirde %22 nispetinde daha fazla trafik kazası oluyor.
Güneşin geç doğduğu şehirlerde ücretler, diğer bir ifadeyle iş gücü verimliliği daha düşük.
Bu yaz saati uygulaması aslında sanayi devriminin bir ürünü. İlk uygulama ise 1916’da kömür tasarrufu hedefiyle 1. Dünya Savaşı sırasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından başlatılıyor.
Ülkemizde de ise 1940’lara kadar giden bir mazisi var. 1985’ten sonra ise 2016’ya kadar kesintisiz uygulanmış.
Fakat iş yapma biçimleri değiştikçe ve toplumlar dönüştükçe ne kadar faydalı olduğu ise tartışmalı olan bir uygulama.
Eğer siz de bu konudaki görüşlerimi ve yukarıdaki çalışmaların detaylarını merak ediyorsanız bu haftaki “Enerji tasarrufu için saat ayarı yapmak ilkelliktir” başlıklı yazıma göz atabilirsiniz.
Geçen sene de kalıcı yaz saati uygulamasının hizmet ihracatı üzerindeki etkilerini tartışmıştım.
Kış saati uygulamamak sandığımızdan karışık bir tercih, 19 Kasım 2021.
📚 Haftanın Kitabı
Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasının üzerinden iki yıl geçtiğini bültenin başında söylemiştim. Character Limit kitabı bizi, o zamana, Elon Musk’ın Twitter’ı satın alma hikayesine ve sonrasındaki birkaç aylık döneme geri götürüyor. Çok keyifli kitap!
Silikon Vadisi’ndeki girişimci dinamiklerini, halka açık şirketlerin yönetimindeki zorlukları ve yönetim kurullarının sorumluluklarını anlamak açısından okumakta fayda var.
Kitapta benim en çok ilgimi çeken Musk’ın ilk haftalarda yaptıkları oldu:
Twitter ofisine hizmet veren temizlik şirketinin kontratını, tasarruf tedbirleri kapsamında feshetmiş. Herkes evinden tuvalet kağıdı getirmek zorunda kalmış.
Ofisin bazı katlarını yatakhaneye çevirmiş. San Francisco dışından toplantıya gelenler otelde değil, yeni “misafirhane”de kalacak demiş!
Twitter’daki sahte bot hesaplar gibi “sahte çalışanlar” da var, diye tutturmuş. Bu bankamatik memurlarını tespit etmemiz lazım diyerek, tüm yöneticilerin çalışanlarını fiziken tespit edip raporlamalarını zorunlu tutmuş.
Geçen hafta ele aldığımız gibi Elon Musk, bu haftaki ABD Başkanlık seçimlerinde Donald Trump’a destek veriyor. Malum, Elon Musk’ın hayatında en önemli değer sadakat. Trump’ın da.
Muhtemelen Elon Musk, başkan seçilirse Trump ile karşılıklı bir sadakat ilişkisi kurabileceklerine inanıyor. Seçilmezse de Harris zaten kanun kurallara bağlı olacağı için Musk’ı cezalandırmayacak.
Yine de, Putin’in kendine sadık oligarkları sonradan kafese koyup yargılattığı bir coğrafyadan bakınca, ben olsam Trump’a o kadar güvenmezdim. Bakalım seçim nasıl sonuçlanacak?
Devletin yapay zekâ teknolojileri ikilemi
🤔 Fikri Takip
Geçen sene Ekonomi Gazetesi’ndeki köşemde 2021’de yayımlanan Türkiye’nin Yapay Zekâ Stratejisi’ni gücellerken nelere dikkat etmesi ve nasıl bir önceliklendirme yapması gerektiğini tartışmıştım.
Orada özellikle finansman ve araştırma altyapısı ile ilgili iki önemli kısıta dikkat çekmiştim. Bunun için Türkiye’nin yapay zekâ alanında daha kolay ölçeklenebilecek “niş alanlar”a yoğunlaşmasının daha doğru olacağını savunmuştum.
Bu ay, TESEV tarafından yayımlanan “Devletin Yapay Zekâ Teknolojileri İkilemi” başlıklı raporu ile, ODTÜ’den değerli okurumuz, Semih Akçomak da bu konu üzerine güzel bir çerçeve ortaya koymuş.
Semih Hoca’ya göre Türkiye önümüzdeki dönemde regülasyondan çok Ar-Ge ve inovasyon desteklerine öncelik vermeli. Zira, emekleme aşamasında olan az gelişmiş bir piyasada regülasyonu önceleyen bir hareket tarzının teknoloji geliştirme ve inovasyon faaliyetlerini azaltabileceğini savunuyor.
Semih Hoca bunun için de öncelikli olarak üç politika önerisinde bulunmuş:
Kamu çalışanlarının insan sermayesinin hem de kamunun örgütsel kabiliyetlerinin geliştirilmesi
İnsan sermayesini geliştirmesi
Yapay zekâ özelinde niş alanların tespiti için bir “mevcut durum analizi”
Bu arada Temmuz ayında kamuoyuyla paylaşılan Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2024-2025 Eylem Planı Ağustos ayında bültenimizde tartışmıştık.
😁 Haftanın Memesi
Gözde Küçük Adıyaman ile "çikolatada global inovasyon"
🎤 Global İşler Podcast
Uzun bir aradan sonra Global İşler Podcast’ın üçüncü sezonu ile karşınızdayız. Sezonun ilk bölümünde sevgili arkadaşım Gözde Küçük Adıyaman ile çikolata ve inovasyon üzerine konuştuk.
Gözde, çikolata işinin içine doğsa da farklı bir kariyer patikası izledi. ABD’deki lisans ve yüksek lisans eğitiminin ardından Almanya’da bir dönem yerel yönetimlerde göç politikaları üzerine çalıştı. Sonra Türkiye’ye dönüp 2009 yılında kurulan düşünce kuruluşu Global İlişkiler Forumu’nda ve Koç Holding’de çalıştı. Nihayet 2013 yılında aile şirketi olan Elit Çikolata’ya geçerek şirketin yönetiminde rol almaya başladı.
Biz de bu haftaki sohbetimizde aile şirketinden global bir markaya dönüşen “Elit Çikolata”nın yolculuğunda Gözde’nin diplomasi tecrübesinin ne işe yaradığını, çikolatanın tarihinde istikrarın mı yoksa inovasyonun mu öne çıktığını konuştuk.
Her Cuma sabahı e-posta kutunuza gelen Global İşler+ bülteninde teknoloji, toplum, politika kesişiminde dünyada olup bitenlerin Türkiye’ye yansımalarını tartışıyorum. Esas işim olan Ussal Danışmanlık isimli danışmanlık şirketimde, irili ufaklı teknoloji şirketlerine kamu ile ilişkiler konusunda hizmet veriyorum.
Beni ve yaptıklarımı aşağıdaki sosyal medya mecralarından da takip edebilirsiniz.
🐦 Twitter: Türkçe: @ussal / İngilizce: @ussalEN
🔗 Linkedin: @ussal
📝 Medium: Ussal Şahbaz